Browsing by Author "Apaydın, Hülya"
Now showing 1 - 2 of 2
Results Per Page
Sort Options
Publication Restricted The Effect of Kinesiophobia on Physical Activity, Balance, and Fear of Falling in Patients with Parkinson's Disease(Taylor & Francis Inc., 2022) Oğuz, Semra; UZUNOĞLU, GAMZE ERTÜRK; Polat, Mine Gülden; Apaydın, HülyaPurpose Kinesiophobia is defined as the fear of movement and activity resulting from a feeling of vulnerability to painful injury or re-injury. This study aimed to determine the effect of kinesiophobia on physical activity, balance, and fear of falling in patients with Parkinson's disease. Methods The study, which was designed as a cross-sectional type, was conducted with 86 patients with Parkinson's disease (age 61.25 SD [9.72] years old) by face-to-face interviews with the patients. The Tampa Scale of Kinesiophobia, International Physical Activity Questionnaire-Short Form, Berg Balance Scale, Falls Efficacy Scale, Visual Analog Scale - Fear of Falling, Unified Parkinson's Disease Rating Scale - motor score, and the Hoehn and Yahr scale were used to evaluate the patients. Results Patients with Parkinson's disease who had high levels of kinesiophobia had lower levels of physical activity, worse balance, and higher disease severity and fear of falling. A correlation was found between the Tampa Scale score and physical activity, balance, fear of falling, falls efficacy, and disease motor score (p r = -0.38, -0.54, 0.67, 0.57, and 0.37, respectively). According to multiple linear regression analysis, kinesiophobia explained the dependent variables to varying degrees ranging from 13% to 44% (p < .001). Conclusions Patients with Parkinson's disease may have kinesiophobia. Rehabilitation programs to support functional capacity for these patients should be developed considering the presence of kinesiophobia.Publication Metadata only Parkinson Hastalarında Kinezyofobinin Denge, Düşme Korkusu Ve Fiziksel Aktivite İle İlişkisi(2019-11) Ertürk, Gamze; Oğuz, Semra; POLAT, MINE GÜLDEN; Apaydın, Hülya; 268636; 207843; 1816; 3059Kinezyofobi; ağrılı yaralanma sonrasında ortaya çıkabilen ve fiziksel aktiviteyi azaltan, yeniden yaralanma korkusu olarak tanımlanmıştır. Ortopedi alanında yapılan çalışmalar bu durumun uzun vadede kişilerde fiziksel uygunluğun azalmasına, aktiviteden kaçınmaya, yaşam kalitesinde düşüşe ve hatta depresyona sebep olduğunu göstermiştir (1,2). Parkinson Hastalığı (PH)’nda denge problemleri, fiziksel aktivite seviyesinde azalma gibi fonksiyonel yetersizliğin ortaya çıktığı bilinmektedir. Fakat literatürde PH’da kinezyofobinin varlığını inceleyen herhangi bir çalışma bulunmamaktadır. Çalışmamızın amacı, 1-PH’da kinezyofobinin varlığını incelemek ve 2-Kinezyofobi varlığında bu durumun denge, düşme korkusu ve fiziksel aktivite düzeyi ile arasındaki ilişkiyi belirlemektir. Çalışmaya Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Nöroloji Anabilim Dalına başvuran ve İngiltere Beyin Bankası kriterlerine göre PH tanısı almış, Hoehn - Yahr Ölçeğine göre 1-3 evresinde olan, antiparkinson tedavisi devam eden 57 gönüllü dahil edildi. Çalışma Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Klinik Araştırmalar Etik Kurulu onayı [09.2017.226 protokol numarası] ile Helsinki Deklerasyonu’na uygun olarak yürütüldü. Tüm katılımcılara çalışma öncesinde yazılı olarak bilgilendirilmiş gönüllü olur formu imzalatıldı. Çalışma kapsamında Birleşik Parkinson Hastalığı Değerlendirme Ölçeği / Motor Muayene Bölümü (BPHDÖ), Tampa Kinezyofobi Ölçeği (TKÖ), Berg Denge Ölçeği (BDÖ), Düşme Etkinlik Ölçeği (DEÖ), 5 Tekrarlı Otur-Kalk Testi (TOKT), Düşme Korkusu için Vizüel Analog Skala (VAS-DK) ve Uluslararası Fiziksel Aktivite Skalası-Kısa Form (UFAA) kullanılmıştır. BPHDÖ ölçeğinde puanın yüksek olması kötüleşmeyi ifade etmektedir. Literatürde, TKÖ puanının 37’den büyük olması yüksek kinezyofobi (3), BDÖ skorunun 45’ten küçük olması denge bozukluğu (4), DEÖ puanının 70’den büyük olması düşme korkusunun varlığı (5), TOKT süresinin 15 saniyeden daha uzun olması düşme riski (6), VAS-DK puanı 10’a yaklaştıkça yüksek düşme korkusu için belirti olarak kabul edilmektedir. UF AA kısa formun toplam skorunun hesaplanması yürüme, orta şiddetli aktivite ve şiddetli aktivitenin süre (dakikalar) ve sıklık (günler) toplamını içermektedir. Yapılan aktivitenin süresi ile MET skorunun çarpımından, MET- dakika olarak bir skor elde edilmektedir. Elde edilen skor kullanılarak hastalar fiziksel aktivite alt kategorilerine ayrılmıştır. Buna göre; <600 MET- min/hf olan bireyler inaktif; 600< - <3000 MET- min/hf olan bireyler minimum aktif; >3000 MET- min/hf olan bireyler ise çok aktif olarak sınıflandırılmıştır (7). Çalışmamızın istatiksel analizi SPSS 25 programı kullanılarak yapılmıştır. Verilerin normal dağılıma uygunlukları değerlendirildikten sonra korelasyon analizi için Spearmen Korelasyon Katsayısı testi kullanılmıştır. Korelasyon şiddetinin sınıflandırılmasında Cohen Korelasyon Sınıflandırılması kullanılmıştır.Çalışmamızda 27 kadın 30 erkek olmak üzere toplam 57 PH hastası değerlendirilmiştir. Katılımcılarımızın yaş ortalaması 61.43±9.87, hastalık süresi ise 6.91±5.68 yıldır. Katılımcıların, Hoehn & Yahr evre ortalaması 1.73 ± 0.79; BPHDÖ motor puanı 11.57 ± 7.44; TKÖ puanı 40.91 ± 9.62; BDÖ puanı 45.87 ± 10.49; DEÖ puanı 32.66 ± 24.52; TOKT süresi 17.08 ± 11.13 saniye; VAS-DK puanı 3.89 ± 3.13; UFAA skoru 1922.21 ± 3198.34 MET x Dk olarak bulundu (Tablo 1). TKÖ puanı ile BDÖ puanı arasında negatif yönde orta şiddetli (p=0.05,r=-0.5); TKÖ puanı ile DEÖ puanı arasında pozitif yönde yüksek şiddetli (p=0.00,r=0.67); TKÖ puanı ile VAS-DK puanı arasında pozitif yönde yüksek şiddetli (p=0.00,r=0.69); TKÖ puanı ile TOKT skoru arasında pozitif yönde düşük şiddetli (p = 0.00, r= 0.2) ve TKÖ puanı ile UFAA kısa form skoru arasında negatif yönde orta şiddetli (p = 0.00, r=-0.5) korelasyon bulundu. Çalışmamızın sonuçlarına göre PH’da kinezyofobinin varlığı belirlenmiştir. Ayrıca kinezyofobinin denge, düşme korkusu ve fiziksel aktivite ile ilişkili olduğu görülmüştür. Katılımcılarımızın H&Y evrelemesine göre henüz erken evrede olmalarına rağmen kinezyofobileri olduğu göz önüne alındığında PH tamlı hastalar için yapılan rehabilitasyon programları, kinezyofobinin varlığına da dikkat edilerek düzenlenmelidir.