İKÜ Tezler / IKU Theses
Permanent URI for this community
Browse
Browsing İKÜ Tezler / IKU Theses by Rights "info:eu-repo/semantics/openAccess"
Now showing 1 - 20 of 248
Results Per Page
Sort Options
- PublicationOpen Access1945-2020 yılları arasında mimar-kimlik ilişkisinin sorgulanması(İstanbul Kültür Üniversitesi / Lisansüstü Eğitim Enstitüsü / Mimarlık Ana Bilim Dalı / Mimari Tasarım Bilim Dalı, 2021) Öz, Çağla; Yazıcı, Yasemin Erkan1945 yılı itibariyle mimari akımlara eklenen modernizm ve 2020 yılında kendini gösteren yeni yönelimler arasındaki dönemde; teknolojik gelişmelerin yansıması, disiplinler arası etkileşimler, küresel dünyanın değişen değerleri ve ortaya çıkan akımların sınırlarının belirsizleşmesi tasarımların çeşitlilik kazanmasına yol açmıştır. Hızla gelişen dünya içerisinde tasarlama yeteneğinin boyut kazanmasına ve rasyonel biçimde kullanılmasına aracılık edecek materyal ile tekniklerin gelişme göstermesi mimarlık disiplini içerisinde yer alan kişilerin de özgünlük elde etmesine sebebiyet vermiştir. Bir yapının yalnızca bir yapı olduğunu ya da sanat olduğunu anlamlandırabilmek, gözlemlenen yapının içerisinde bulunan birikim ve estetiğe dayanmaktadır. Bu doğrultuda yapıya sanatsallık kazandırma görevini üstlenen mimar; sorumluluğunu süreç içerisinde ilerleme kaydetmesine bağlı olarak, rasyonel sınırlar çerçevesinde ustalıkla özgürleşmesiyle meydana getirdiği kimliği üzerinden somutlaştırmaktadır. 1945 – 2020 yıllarında meslek hayatını aktif bir şekilde sürdüren mimarlar da belli bir kimlik kazanımı için çeşitli süreçlerden geçmiş olup, bu süreçler neticesinde az sayıda mimarın herkesçe kabul gören kimliği oluşmuştur. Genel kabule somutluk kazandırmak amacıyla bu çalışmada mimarlık ödülleri kilit nokta özelliği taşımaktadır. Başlıca amacı yapılan çalışmaları yetenek, vizyon ve bağlılığın birleşimi açısından değerlendirip, yaşayan mimarları onurlandırmak, mimarlık sanatıyla insanlığa ve yapılı çevreye tutarlı, önemli katkılar sağlamak olan ödüller, çakışma yöntemi ile tez çalışmasında incelenecek isimlerin belirlenmesine aracılık etmektedir. Bu çalışmanın genel çerçevede amacı; belirlenen isimler doğrultusunda mimarların kimlik kazanım süreçlerini ortaya çıkarmak, mimari kimliği tanımlayan kodları - kavramları somutlaştırmaktır. İncelenen isimler üzerinden yapılan literatür araştırması başlığı altında; eskiz taraması, yaşam kesitleri, kaleme aldıkları ve adlarına yazılan kitaplar/makaleler, söylenen sözler - tanımlanış biçimleri ve şirketlerine ait web siteleri ile mimar kimlik ilişkisi sorgulanıp, bilinirlik kazanmış mimarın tanımı yapılmaya çalışılmaktadır.
- PublicationOpen Access2000 sonrası Türk sinemasında işçi kadın temsili: Zerre, toz bezi ve şimdiki zaman örnekleri(İstanbul Kültür Üniversitesi / Lisansüstü Eğitim Enstitüsü / İletişim Tasarımı Ana Bilim Dalı, 2019) Boyar, Nihan; Öz, Perihan TaşTürkiye'de sınıfsal kimlik sorunu, kadını, ev içi alanda olduğu kadar ataerki kapitalist üretim alanında da farklı sömürü biçimlerine maruz bırakmaktadır. Bu nedenle, sermaye piyasasında kadının artı değere dönüşen emeği, sosyolojik ve kültürel alanda sınıfsal konumunun sınırlarını çizerken, diğer taraftan erkek egemen ilişkiler içinde kadın emeğine de gölge düşürmektedir. Çalışmada, sınıfsal kimlik sorunundan yola çıkarak, kadınların maruz kaldığı emek sömürüsüne odaklanılacaktır. Bu odaklanma, 2000 sonrası Türk sinemasında üretilmiş olan Zerre, Toz Bezi ve Şimdiki Zaman filmleri üzerinden gerçekleşecektir. Bu çalışma, 2000 sonrası Türk sinemasında temsil edilen ve film anlatılarında ana karakter olarak yer alan, farklı sınıfsal kimliklere mensup olan kadınların ortak mücadelelerini gün yüzüne çıkarıp, kadının kimlik sorununu ortaya koymayı amaçlamıştır. Bu nedenle, seçilen örneklemler üzerinden kadının cinsel kimliğinin ötesinde, aynı zamanda bir işçi olarak sınıfsal kimliğinin de nasıl temsil edildiğine odaklanılacaktır. Buradan yola çıkarak, analiz edilecek filmlerde kadın karakterlerin sınıfsal konumu ve eril anlatı kalıplarının içindeki emek sorununun izi sürülecektir. 2000 sonrası Türk sinemasında cinsiyet ve sınıf ilişkisi, Zerre, Toz Bezi ve Şimdiki Zaman örnekleri bağlamında Marksist feminist yöntemle incelenecektir.
- PublicationOpen Access2008 küresel finansal krizinin Türkiye, Japonya ve Çin'de demir çelik sektörüne etkileri üzerine ekonometrik bir uygulama(İstanbul Kültür Üniversitesi / Lisansüstü Eğitim Enstitüsü / İşletme Ana Bilim Dalı / İşletme Bilim Dalı, 2021) Taşdelen, Selvihan; Çetiner, Emine Müge2008 küresel finansal krizi, 1929 Büyük Bunalımından bu yana yaşanan en büyük ekonomik kriz olarak kabul edilmektedir. Amerika'da başlayan ve küresel olarak tüm dünyayı etkisi altına alan 2008 finansal krizi, tüm ülkeleri ve sektörleri etkilediği gibi demir çelik sektörünü de etkilediği görülmektedir. Bu bağlamda, sunulan çalışmanın konusu, 2008 küresel finansal krizinin, Türkiye, Japonya ve Çin demir çelik sektörleri üzerindeki etkisinin ekonomik olarak test edilmesidir. Hedef, küresel finansal krizden, demir çelik sektöründe hangi ülkenin ne düzeyde etkilendiğini araştırmaktır. Çalışma, ülkeler bazında demir çelik sektörünün teorik olarak incelenmesi ve küresel finansal krizin etkilerinin belirlenmesi için yapılmıştır. Metodolojik olarak da, ülkelerin demir çelik tüketimleri, ihracatları, ithalatları ve gayrisafi yurtiçi hasıla (GSYİH) verileri ele alınarak krizin etkilerinin ortaya konulması amacıyla, kriz öncesi ve sonrası değişkenler için kukla değişkeni kullanılarak, 1990-2019 yılları arası için otoregressif hareketli ortalamalar modeli (ARIMA) uygulanarak ekonometrik bir analiz yapılmıştır. Analiz bulgularına göre, vaka ülkelerdeki demir çelik sektörünün 2008 krizinden etkilendiği gözlemlenmiştir.
- PublicationOpen Access2008 küresel krizinin Türk ekonomisine etkileri ve krizi önlemek amacıyla uygulanan maliye politikaları(İstanbul Kültür Üniversitesi / Lisansüstü Eğitim Enstitüsü / İktisat Ana Bilim Dalı, 2020) Shukur, Elbay; Alçın, Sinan2007 yılında ABD konut piyasasında meydana gelen sorunlar, daha sonra finans piyasalarında da bozulmaların olması ve dolayısıyla reel ekonomide de görülen düzensizlikler sadece ülke içerisinde kalmayıp, gelişmiş ülke ekonomilerini de etkilemeye başlamıştır. Ekonomi ve finans piyasalarında ciddi boyutlarda bozulmalara yol açan bu düzensizlikler 2008 yılından itibaren globalleşmenin de etkisiyle daha da artarak tüm dünya ülkelerine yayılmış ve küresel krizin başlamasına neden olmuştur. Ve 1929 yılındaki ekonomik buhrandan sonra son yüzyılın en büyük finansal krizi olarak tarihte yerini almıştır. Ülkemiz ve dünya ekonomilerinde yaşanan krizler incelendiğinde; kamu açıkları, genişletici mali politikalar sonucunda meydana gelen kamu açıkları, yanlış vergilendirmeler, kamuda yapısal bozukluklar, bunların yanı sıra para piyasasında döviz kurlarında görülen önemli derecede dalgalanmalar, yüksek faiz oranları gibi olumsuzlukların da yaşanması krize maruz kalan tüm ülkelerin ortak sorunlarıdır. Bu bağlamda krizden etkilenen ülkemiz ekonomik yapıyı düzeltmek amacıyla kamu harcamaları, vergilendirme, borçlanma gibi mali araçlara işlevsellik kazandıran sıkı maliye politikalarını uygulamaya koymuştur. Çalışmamızda 2008 yılında meydana gelen küresel krize karşı ülkemizde uygulanması kararı alınan maliye politikaları ve sonuçlarının incelenmesi hedeflenmiştir. Anahtar Kelimeler: Küresel finansal kriz, maliye politikaları
- PublicationOpen Access4749 sayılı Kamu Finansmanı ve Borç Yönetiminin Düzenlenmesi Hakkında Kanun ile bütçe kanunlarına dayalı olarak yürütülen kamu borç yönetimi yaklaşımının karşılaştırılması(İstanbul Kültür Üniversitesi / Lisansüstü Eğitim Enstitüsü / İşletme Ana Bilim Dalı / İşletme Bilim Dalı, 2020) Çetin, Mehmet; Çarıkçıoğlu, Peyami SefaKamu açıklarının oluşturduğu yüksek borç stoku ülkemizin en büyük problemlerinden birisi olmuştur. Bu problemin temelinde borçlanma işlemlerini düzenleyen yasaların finansal piyasalarda yaşanan değişime ayak uyduramaması yatmaktadır. Borç yönetiminden sorumlu olan Hazine yer ve zaman bakımından nakit dengesini sağlama gibi geleneksel fonksiyonlarına ek olarak ekonomik istikrarı sağlama ve ekonomiyi düzenleme gibi çağdaş fonksiyonlar üstlenmiştir. Hazine'nin yükümlülüklerinin artmasına rağmen 2002 yılına kadar borç yönetime ilişkin yasal altyapı bütçe kanunlarına konulan birkaç madde ile sınırlı kalmıştır. Bu durum değişen dünyada finansal gelişmeleri takip etmek ve oluşan yeni riskler için yeni borç yönetim tekniklerini uygulama konusunda borç yönetiminin elini güçlendirecek yasal düzenleme yapılması ihtiyacını ortaya çıkarmıştır. 4749 Sayılı Kamu Finansmanı ve Borç Yönetiminin Düzenlenmesi Hakkında Kanun kamu borç yönetiminde yasal anlamda dağınıklığı gidermiş, getirdiği mali disiplin ile borç yükünde ve faiz oranlarında düşüşler, borç vade yapılarında uzama, para ve maliye politikaları arasında koordinasyon ve işbirliği, borç yönetiminde şeffaflık sağlamıştır. Bu çalışmamızda kanunun borç yönetiminde yaptığı yapısal değişimin bütçe kanunlarına dayalı olarak yürütülen kamu borç yönetimi yaklaşımı ile karşılaştırması yapılarak 1990-2002 ile 2003-2015 dönemlerine ilişkin kamu borç göstergelerindeki iyileşmelere sağladığı katkının; borç yükü, borç servisi oranı, borç vade yapıları, borç faiz oranları, dış borç rasyoları gibi kamu borç göstergeleri üzerinden karşılaştırmalı analizi yapılarak gösterilmesi amaçlanmaktadır.
- PublicationOpen AccessA comparative of study the design spectra defined by various seismic codes(İstanbul Kültür Üniversitesi / Lisansüstü Eğitim Enstitüsü / İnşaat Mühendisliği Ana Bilim Dalı / Yapı Mühendisliği Bilim Dalı, 2020) Elmi, Khadar Abdilahi; Coşkun, ErdalDepremler kısa sürede büyük kuvvetler oluştururlar. Büyüklüğü küçük olan depremlerde tüm yapıların çökmeden ayakta kalabilmesi oldukça önemlidir. Bu çalışmanın temel amacı, Türkiye Bina Deprem Yönetmeliği (TBDY-2018), Hindistan Yönetmeliği (IS 1893-1, 2016), Eurocode (EN1998-1: 2004) ve ABD Yönetmeliklerinin (ASCE7-), davranış spektrumu modellerini karşılaştırmaktır. Deprem analizinde en yaygın yöntem doğrusal analizdir ve genellikle yeni yapıların tasarımında kullanılır. Çalışmada karşılaştırma yapmak amacıyla altı katlı moment çerçevesi modeli ele alınmış ve tasarım ve analizler için gerekli model SAP2000-v20 yazılımı kullanılarak oluşturulmuştur. Analizler, tepki spektrumları ve eşdeğer yatay kuvvet yöntemi kullanılarak yapılmıştır. Periyotlar, yatay yer değiştirme ve modal kütle katılım
- PublicationOpen AccessA comparative study of deep learning techniques in concrete crack detection: Convolutional neural networks and logistic regression(İstanbul Kültür Üniversitesi / Lisansüstü Eğitim Enstitüsü / Endüstri Mühendisliği Ana Bilim Dalı / Mühendislik Yönetimi Bilim Dalı, 2021) Rasul, Azhi Yassin; Yüksektepe, Fadimeİnşaat alanlarında zorlu durumlarla günlük olarak karşılaşılmaktadır. Bu zorlukları yönetmek için yeni teknik ve yöntemler ortaya çıkmakta ve geliştirilmektedir. Klasik Makine Öğrenmesi (MÖ) ve Derin Öğrenme (DÖ) yöntemlerinin inşaat yönetimi alanında kullanılması da artmaya başlamıştır. Makine öğrenmesinin günlük problemleri çözme ve pratiğe dökülmesi için kullanılması, mühendislerin öne çıkarması ve başarması gereken bir görevdir. İnşaat alanlarında karşılaşılan problemlerden biri beton çatlağıdır. Çatlaklar yapılarda ortaya çıkan ve fark edilmesi zor olan hatalı oluşumlardır. Yapılardaki bozulmaları arttıracakları için erken zamanda tahmin edilmeleri çok önemlidir. Bu çalışma basit kameralarla toplanmış olan görüntüden oluşan bir veri seti için çatlak tahmininde DÖ yöntemlerinin kullanılmasını araştırmaktadır. Çatlak ve çatlak olmayan 40000 farklı görüntüden oluşan veri kümesi eğitim, doğrulama ve test olmak üzere üç gruba bölünmüştür. Bu veri kümesi, derin öğrenme yöntemlerinden biri olan ve yapay sinir ağları formundaki Evrişimsel Sinir Ağları (ESA) ve ikili sınıflandırma problem yöntemlerinden Lojistik Regresyon (LR) kullanılarak analiz edilmiştir. Son olarak, sonuçlar hem iki yöntem arasında hem literatürdeki mevcut çalışmalarla hem de gerçek hayat verileri ile kıyaslanmıştır. Aynı veri setinde hem ESA hem de LR modelleri iyi sonuçlar vermiştir ama ESA yöntemi doğruluk oranı ve kullanım açısından daha iyi olarak değerlendirilmiştir. Elde edilen sonuçlar umut vericidir ve ESA‟nın gerçek hayat inşaat yönetim uygulamalarında yakın gelecekte kullanılması beklenmektedir.
- PublicationOpen AccessA proposed model for estimating the curvature ductility of reinforced concrete sections(İstanbul Kültür Üniversitesi / Lisansüstü Eğitim Enstitüsü / İnşaat Mühendisliği Ana Bilim Dalı / Yapı Mühendisliği Bilim Dalı, 2021) Mari, Mohamad; Karadoğan, Hüseyin FarukReinforced concrete is a widely used system for constructing structures all over the world. Currently, the main requirement for designing reinforced concrete structures is achieving a ductile behavior by deforming before the section fracture under the ultimate limit state. In general, to ensure a ductile behavior, an adequate moment-curvature is important. Nowadays, one of the most used methods for quantifying the ductility of the section is through curvature ductility. Previously, several analytical models were proposed to determine this parameter and its effect. However, some problems are encountered due to the major assumptions in developing these models which reduce their reliability for general applications. In this study, computer software was developed to calculate the curvature ductility of reinforced concrete columns and walls. In addition to that, an enhanced mathematical model for estimating the curvature ductility is proposed. Finally, a parametric study was conducted to evaluate the influencing parameters on the curvature ductility of different sections. The results of this study have shown a significant improvement in the proposed against the currently available one. Furthermore, the developed program was capable of defining the moment-curvature with good accuracy in comparison to both ETABS and Xtract. Moreover, the results of the parametric study have presented a considerable independency of the sectional ductility on the level of the confinement and the tensile strength of the concrete used. This study is expected to help practicing engineers in their daily works by reliably estimating the behavior of reinforced concrete sections.
- PublicationOpen AccessA549 küçük hücreli dışı akciğer kanseri hücrelerinde cdk 4/6 inhibitörü palbociclib'in enflamasyon ile ilgili etkilerinin araştırılması(İstanbul Kültür Üniversitesi / Lisansüstü Eğitim Enstitüsü / Moleküler Biyoloji ve Genetik Ana Bilim Dalı, 2019) Kaya, Şule; Ünsal, Zeynep NarçinAkciğer kanseri dünya çapında kanser ölümlerinin önde gelen nedenlerinden biridir. Vakaların yaklaşık % 85'ine neden olan küçük hücreli dışı akciğer kanseri (KHDAK) ve ikincisi % 15'ini oluşturan küçük hücreli akciğer kanseri olmak üzere iki geniş alt tipte sınıflandırır. Akciğer kanserinin altında yatan moleküler mekanizmalar kanserin başlaması, ilerlemesi, çevresel faktörlerden etkilenen dinamik epigenetik değişikliklerin yanı sıra nokta mutasyonları, delesyonlar, yer değiştirme ve/veya amplifikasyonlar dahil olmak üzere kalıcı genetik değişiklikler kombinasyonlarının birikmesi sonucudur. Hücre içi sinyal iletimleri iyi tanımlanmış MAPK, mTOR, Notch , Hedgehog, Wnt gibi birçok sinyal yolakları vardır. Sinyal iletim mekanizmaları üzerindeki bozulmalar da kanser nedenlerinden biridir. Bu yolaklardan biri olan Wnt sinyal yolu, hücre kaderinin belirlenmesi, hücre göçü, hücre polaritesi, nöronal şekillendirme ve embriyonik gelişim sırasında organogenezin kritik yönlerini düzenleyen eski ve evrimsel olarak korunan bir yolaktır. Diğer yandan sikline bağımlı kinazların da (CDK) kanserle ilişkileri vardır. Hücre döngüsü, hücre bölünmesi ve replikasyonu için gerekli olan büyüme, kromozomal replikasyon ve mitozun çeşitli aşamalarında görev alırlar. Karmaşık bir etkileşime giren proteinler kümesi, memeli hücrelerinde hücre döngüsü boyunca ilerlemeyi sıkı bir şekilde düzenler. Bu nedenle kanser tedavisinde CDK'ların inhibisyonu büyük önem arz etmektedir. CDK inhibitörü olarak kullanılması için preklinik ve klinik olmak üzere birçok çalışma vardır. Palbociclib de bunlardan biridir. İlk olarak 2014'te meme kanserinin tedavisi için geliştirilmiş daha sonrasında diğer kanserler üzerine de etkileri incelenmeye başlanmış ve hala daha bu araştırmalar büyük bir hızla devam etmektedir. Bu tez kapsamında A549 küçük hücreli dışı akciğer kanseri hücreleri üzerinde Palbociclib'in enflamasyon ile ilişkili moleküller üzerine etkilerini araştırmak amaçlanmıştır.
- PublicationOpen AccessAbemaciclib ve palbociclib'in MIA PaCa-2 ve Capan-2 pankreas kanseri hücrelerinde ampk' nın etkileşimde olduğu üst ve alt sinyal yolakları ile etkilerinin araştırılması(İstanbul Kültür Üniversitesi / Lisansüstü Eğitim Enstitüsü / Moleküler Biyoloji ve Genetik Ana Bilim Dalı / Moleküler Biyoloji ve Genetik Bilim Dalı, 2020) Sevgin, Börteçine; Gürkan, Ajda ÇokerPankreas kanseri, dünya nüfusu arasında insidansı ve mortalite oranı son yıllarda önemli ölçüde artmakta olup en yaygın dördüncü kanser türüdür. Erken teşhisi ve tedavi imkanı son derece kısıtlı olan pankeas kanseri, terapotik stratejilere karşı son derece dirençli olduğundan bazı tedavi yöntemlerinin yetersiz kalmasında rol alan ve sıklıkla görülen KRAS, SMAD, TP53, CDK2NA gibi mutasyonların varlığında hücre proliferasyonunu artırarak agresif profil izlemektedir. Bu durum kanserin yaygın özelliklerinden biri olduğundan CDK' yı hedefleyen yeni ajanlar yeni tedavi yöntemleri için ilgi çekici bir seçenek olmuştur. Spesifik CDK4/6 inhibitörleri olan palbociclib ve abemaciclib, hücre çoğalmasını G1 fazında tutulu kalmasını sağlayarak hücre proliferasyonunu azalttığı ve apoptozu indükleyerek önemli bir anti-kanser özelliğine sahiptirler. Anti-kanser etkileri sayesinde tümör oluşumuna dahil olan hücre sağkalımı ve ölümünde rol alan çeşitli moleküler hedefler bildirilmiştir. Agresif Pankreas kanseri hücreleri kullanılarak yapılan in vitro ve in vivo çalışmalar, aktiflenen CDK4 ile zıt etkileşimde olduğu bilinen evrimsel olarak korunan bir hücre içi enerji sensörü olan AMPK'nın aktivasyonundaki değişikliklerin hücre tipiyle ilişkili olabileceğini düşündürmektedir. Bu anlamda kanserin temel özellikleri arasında bilinen enerji metabolizmasının yeniden düzenlenmesi kritik önem taşımaktadır. Tez kapsamında farklı genomik özelliklere sahip MIA PaCa-2 ve Capan-2 pankreas kanseri hücre hatlarında CDK4/6 inhibitörlerinin AMPK'nın etkileşimde olduğu üst ve alt sinyal yolları üzerine etkilerinin araştırılması hedeflenmiştir. Farklı stres koşullarının, hücrelerde hayatta kalma/ölüm kararında kritik olan AMPK aktivitesini tetiklediği gösterilmiştir. Hücresel enerji ile etkileşimleri nedeniyle AMPK aktivitesi, kanser hücrelerinde mTOR sinyalini veya lipid metabolizmasını değiştirmektedir. Bu çalışmada, hücrelerdeki PI3K/AKT/mTOR sinyal eksenini modüle ederek hücre döngüsünün G1 fazında tutulu kalmalarını sağlayıcı ajanlar olan iki farklı CDK4/6 inhibitörünün etkisi karşılaştırılmıştır. MIA PaCa-2 ve Capan-2 hücrelerindeki metabolik farklılıklardan dolayı palbociclib ve abemaciclib'in her kanser hücresindeki etkileri aynı olmamakla birlikte farklı moleküler mekanizmalar üzerinden yanıt oluşturduğu dikkati çekmiştir. Palbociclib uygulanan hücrelerde hücre açlığının AMPK aktivitesinin artışı ile korelasyon gösterirken abemaciclib uygulanan hücrelerde hücre açlığının mTOR üzerinden metabolik olarak sensör mekanizma ile algılandığı belirlenmiştir. Buna bağlı olarak pankreas kanseri hücrelerinin proliferasyonunu tetikleyen yağ asidi biyosentezinin baskılanması terapötik açıdan kritik önem taşımaktadır. Bu nedenle her iki CDK4/6 inhibitörünün, hücre ölüm mekanizmasını genişletmek için hücrelerdeki farklı mekanizmaları indüklediği sonucuna varılmıştır. Son derece agresif profile sahip pankreas kanseri hücreleri için umut vaad edici çalışmalar olmakla birlikte klinik uygulamalar öncesinde pankreas kanseri farklı hücre tiplerinde CDK4/6 inhibitörlerinin moleküler hedeflerinin geniş ölçekli olarak tanımlanmasına yönelik bulgular sağlaması ve bu bulguların olası tedavi seçeneklerinin başarılarının arttırılmasına yönelik olarak yeni kombine tedaviler için önemli hücresel hedeflerin ayırt edilmesini sağlama potansiyeli taşımaktadır.
- PublicationOpen AccessAdil yargılanma hakkı boyutuyla ceza muhakemesi hukukunda hakimin davaya bakamaması ve reddi(İstanbul Kültür Üniversitesi / Lisansüstü Eğitim Enstitüsü / Kamu Hukuku Ana Bilim Dalı / Hukuk Bilim Dalı, 2019) Kolcu, Selahattin; Tezcan, DurmuşDevletin üç temel erkinden birisi olan yargı organının tarafsızlığının sağlanması, başta hakimin tarafsız olması ile sağlanacaktır. Hakimin tarafsızlığını sağlama yolunda öngörülmüş olan en önemli araçlardan birisi de hakimin davaya bakamaması ve reddi kurumudur. Dolayısıyla bu kurumun adil yargılanma hakkı ile doğrudan ilişkisi vardır. Bu nedenle çalışmamızın ilk bölümünde AİHS çerçevesinde adil yargılanma hakkı değerlendirilmiştir. Daha sonra, ikinci bölümde Ceza Muhakemesi Kanunu'nun sistematiğine uygun olarak, hakimin davaya bakmaktan yasaklı olduğu haller, üçüncü bölümde de hakimin reddi konusu ayrıntılı şekilde incelenmiştir. Dördüncü bölümde, hakimin çekinmesi konusu incelenmiştir. Çalışmanın son kısmında ise, konumuzla olan ilgisi nedeniyle zabıt katiplerinin reddi ile savcının reddi ve çekinmesi konuları kısaca değerlendirilmiştir. Çalışma kapsamında doktrindeki görüşlere yer verilmiş, ayrıca uygulama ayrıntılı olarak değerlendirilmiştir. Bu kapsamda, Yargıtay kararlarına sıklıkla yer verilmiş, kararlarda katılmadığımız hususlar açıkça belirtilmiştir. Yine uygulamada karşılaşılan ve tereddütlere yol açan hususlarla ilgili çözüm önerileri dile getirilmiştir. Anahtar Sözcükler : Adalet, Adil Yargılanma, Hakimin Davaya Bakamaması, Ret, Çekinme, Hukuk Devleti, Bağımsızlık, Tarafsızlık.
- PublicationOpen AccessAkıllı şehirlerde çöp toplama sisteminin genetik algoritma ile eniyilemesi(İstanbul Kültür Üniversitesi / Lisansüstü Eğitim Enstitüsü / Bilgisayar Mühendisliği Ana Bilim Dalı / Bilgisayar Mühendisliği Bilim Dalı, 2021) Özmen, Mehmet; Şahingöz, Özgür KorayŞehirlerdeki demografik büyüme hızı, nüfus yoğunluğunda ve buna bağlı olarak günlük atık miktarlarında büyük bir artışa sebep olmuştur. Bu artış tüm dünyada yönetilmesi gereken en önemli konulardan biri haline gelmiştir çünkü düzgün yönetilmeyen atık toplama sistemleri çevreye/doğaya ciddi zararlar vermektedir. Bu nedenle, problem tamamen ortadan kaldırılamasa bile, bu problemi mümkün olan en iyi seviyede yönetebilen sistemlerin geliştirilmesine ihtiyaç duyulmaktadır. Bu problemin yönetimi son yıllarda tüm dünyada hükümetlerin odak noktası olan, global adı ile "Smart City" olarak adlandırın Akıllı Şehir kurma projelerine konu olmuştur. Akıllı Şehir projelerinde katı atıkların toplanması sensörler, ağlar, yazılımlar ve diğer akıllı şehir sistemlerine konu teknolojik gelişmeler ışığında "Atık Toplama Rota Optimizasyonu" problemi olarak tanımlanıp çözülmeye çalışılmaktadır. Atık Toplama Rotası Optimizasyonu problemi, atık konteynırlarının doluluğunun tespit edilerek toplama araçlarının gereksiz dolaşımını engelleyerek araç dolaşımında oluşan trafiği azaltmak, yakıt tasarrufu sağlayarak gider azaltmak ve doğaya daha az zararlı gaz salınımı yapmayı sağlayabilme problemi olarak tanımlanmaktadır. Bu çalışmada, atık konteynırlarının doluluklarının tespit edilerek toplama listesine alınması ve bu listedeki çöplerin en kısa yoldan toplanması amaçlanmıştır. Önerilen sistemde, atık konteynırlarının doluluklarının tespiti, tabanlarına yerleştirilen ve konteynır içindeki atıkların ağırlığını ölçemeye yarayan sensörlerle yapılmaktadır. Sensörlerden gelen veriye göre doluluk oranının toplanmak için yeterli olduğuna karar verilen konteynırlar toplama listesine dâhil edilmektedir. Sonrasında ise listede bulunan konteynırların konumlarına göre Genetik Algoritmalar ile mesafe hesaplamaları yapılarak toplama aracının rotası belirlenmektedir. Anahtar Kelimeler: Atık Toplama, Akıllı Şehir, Dinamik Rota Optimizasyonu
- PublicationOpen AccessAli Şir Nevâyî'nin Târih-i Enbiyâ ve Hükemâ adlı eserinin cümle bilgisi(İstanbul Kültür Üniversitesi / Lisansüstü Eğitim Enstitüsü / Türk Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı / Türk Dili ve Edebiyatı Bilim Dalı, 2021) Yangıner, Oğuzhan; Türk, Vahit; Alışık, Gülşen Seyhan; Yeni, Emre BerkanAli Şir Nevâyî Türk edebiyatının en güzide şahsiyetlerinden birisidir. Onu güzide kılan en önemli özelliklerinden birisi de çok yönlü bir şahsiyet olmasıdır. O alim, şair, devlet adamı ve nâsirdir. Bu tezde Ali Şir Nevâyi'nin Tarih-i Enbiyâ ve Hükemâ adlı eserinde cümle yapıları incelenmiştir. Tasnifler günümüz tasniflerine uygun olarak tahlil edilmiş ve buna göre bir değerlendirme yapılmıştır. Eser Prof. Dr. Leyla Karahan'ın Türkçenin Söz Dizimi adlı kitabı esas alınarak tasnif edilmiştir. Eserde ki'li bağlı/birleşik cümle ve bağlı cümle yapılarının çokluğu dikkat çekicidir. Her bir cümle madde başı olarak incelendiğinde kurallı cümle ve fiil cümlesinin sayıca üstünlüğü görülmektedir.
- PublicationOpen AccessAlman ve Türk hukukunda anonim şirket pay sahibinin bilgi alma hakkı(İstanbul Kültür Üniversitesi / Lisansüstü Eğitim Enstitüsü / Özel Hukuk Ana Bilim Dalı / Özel Hukuk Bilim Dalı, 2021) Ünal, Bahadır; Akkartal, Hanife ÖztürkÇalışmamızın konusu Alman ve Türk hukukunda anonim şirket pay sahibinin bilgi alma hakkının Türk Ticaret Kanununun 437. maddesi ile Aktiengesetz (Alman Pay Senetli Ortaklıklar Kanunu) 131. ve 132. paragraflar çerçevesinde incelenmesidir. Bu bağlamda pay sahibinin bilgi alma hakkına ilişkin her iki hukuk sistemindeki düzenlemelerin tanımı, amacı, tarihsel gelişimi, hukuki niteliği, hükümleri ve kanuni unsurları incelenmiştir. Ayrıca her iki hukuk sistemindeki düzenlemeler karşılaştırılmış, aradaki benzer yönler ile farklılıklar açıklanarak varılan sonuçlar ortaya konmuştur.
- PublicationOpen AccessAlt yüklenicilik uygulamalarında karşılaşılan sözleşme kaynaklı zorlukların değerlendirilmesi(İstanbul Kültür Üniversitesi / Lisansüstü Eğitim Enstitüsü / Mimarlık Ana Bilim Dalı / Yapı Yönetimi Bilim Dalı, 2020) Dedeoğlu, Ayşegül; Bostancıoğlu, Esraİnşaat sektöründe projeleri tamamlamak için gerekli olan ve uzmanlık gerektiren çeşitli faaliyetlerin her birinde becerili işçilerin tam zamanlı istihdamının maliyetlerini karşılamaya yüklenicilerin gücünün yetmediğinden, büyük ölçekli projelerde alt yüklenici kullanımı kaçınılmaz olmaktadır. Konusunda uzmanlaşmış ekiplerin ana yüklenici bünyesinde oluşturulması ve çalışması her türlü uzmanlık alanı için ayrı kadro kurmanın olanaksızlığı, sorumluluk ve ekonomiklik açısından dezavantaj oluşturmaktadır. Dolayısıyla alt yüklenici kullanımı, uzmanlaşma ihtiyacı ve maliyetler göz önüne alındığında dünyanın her yerinde zorunluluk haline gelmiştir. Bu kapsamda ana yüklenici, farklı uzmanlık alanları ve becerileri olan birçok alt yüklenici ile anlaşmakta ve sözleşme yapmaktadır. Böylece mal sahibi, aldığı işin kimi zaman çok büyük oranını alt yükleniciye devretmiş olmaktadır. Bu aşamada alt yüklenicilik uygulamalarında, uygulaması yaptırılacak işin kontrolü ana yükleniciye düşmektedir ve bu işi sözleşmeler aracılığıyla sahadaki uygulamaları denetleyerek sürdürmektedir. Ancak bazen sözleşmedeki eksik, açık uçlu ve yanlış tanımlanmış maddelerden dolayı alt yüklenici dezavantajlı duruma düşmektedir. İnşaat sektöründeki alt yüklenicilik uygulamalarında, ana yüklenicinin başarısı sadece kendisine bağlı olmamakta; alt yüklenicilerin başarısı da toplam başarıyı etkilemektedir. Ana yüklenici, alt yüklenicinin yaptığı üretimden kazanç elde etmekte ve iş planına uymayan, kalitesiz üretim yapan bir alt yüklenici ana yükleniciyi zor durumda bırakmaktadır. Aynı zamanda ödemeleri zamanında yapmayan, gereksiz maliyet artışına sebebiyet veren ana yükleniciler de alt yükleniciyi zor durumda bırakmaktadır. Yapılacak çalışmada, öncelikle alt yüklenicilik uygulamalarında karşılaşılan sorunların sözleşme kaynaklı olanlarının belirlenmesi, bunların ana yüklenici ve alt yüklenicilere yönelik olarak hazırlanan anketler aracılığıyla değerlendirilerek alt yüklenicilik sözleşmelerinin düzenlenmesine katkıda bulunulması hedeflenmektedir. Öncelikle alt yüklenicilik işlerinin ve alt yüklenicilik sözleşmelerinin kapsamı belirlendikten sonra, alt yüklenicilik uygulamalarında karşılaşılan zorluklar literatür çalışması sonucu belirlenecektir. Ardından alt yüklenicilik işlerinde karşılaşılan zorlukların sözleşme ile ilişkili olanları belirlenip değerlendirilecektir. Zorlukların sözleşme maddeleri ilişkisinin değerlendirilmesi sonucu, alt yüklenicilik sözleşmelerinin düzenlenmesine yönelik öneriler sunulacaktır.
- PublicationOpen AccessAn OpenSEES graphical user interface for structural dynamics instruction(İstanbul Kültür Üniversitesi / Lisansüstü Eğitim Enstitüsü / İnşaat Mühendisliği Ana Bilim Dalı / Yapı Mühendisliği Bilim Dalı, 2020) Larouzi, Bilal Ein; Yazıcı, GökhanBu tez kapsamında, yapı dinamiği eğitiminde kullanmak amacıyla OpenSEES platformu için bir grafik kullanıcı ara yüzü oluşturulmuştur. Bu grafik kullanıcı ara yüzü, MATLAB App Designer yazılımı kullanılarak hazırlanmış olup, OpenSEES platformu için analiz girdi dosyalarının hazırlanmasını ve analiz sonuçlarının görselleştirmesini sağlamaktadır. Hazırlanan grafik kullanıcı ara yüzü, iki araç içermektedir. İlk araç, farklı tipte sismik izolasyon sistemi atama seçeneği ile düzlem çerçevelerin zaman tanım alanında doğrusal analizinde kullanılabilmektedir. İkinci araç ise düzlem çerçevelerin itme analizi için kullanılabilmekledir. Geliştirilen araçlar ile inşaat mühendisliği öğrencilerinin yapı dinamiği ve deprem mühendisliği ile ilgili bilgilerini geliştirmeleri amaçlanmıştır. Bu tez kapsamında geliştirilen grafik kullanıcı ara yüzü, açık kaynaklı bir analiz platformu olan OpenSEES ile düzlem çerçeve sistemlerin modellenmesi, analizi ve analiz sonuçlarının görselleştirilmesi için gerekli programlama yükünü azaltmakta ve öğrencilerin parametrik çalışma yapmasını kolaylaştırmaktadır.
- PublicationOpen AccessAnadolu halk masalları ı̇le Kırgız halk masallarının karşılaştırmalı araştırması(İstanbul Kültür Üniversitesi / Lisansüstü Eğitim Enstitüsü / Türk Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı / Türk Dili ve Edebiyatı Bilim Dalı, 2020) Kaçmaz, Ceyhun; Kayhan, ShurubuTarihten günümüze masallar toplumların kültürlerini, örf ve adetlerini yaşam felsefelerini, algılarını yansıtmaktadır. Ait olduğu toplumdaki bireylerin hayal gücünü genişleterek, masalların içeriğinin zenginleşmesini sağlamıştır. Masallar bir sözlü kültürün yansıması olarak kulaktan kulağa anlatılarak, tüm dünya coğrafyalarına yayılmış böylelikle kültürler arası aktarıma öncülük etmiştir. Masallar halkın bir ürünü olup, insanların başına gelen ve gelebilecek olayların abartılı bir şekilde anlatıldığı metinlerdir. İlk masallar insanların doğayı anlama ve bilme isteklerinin bir sonucu olarak hayvan masallarını oluşturmuş, hayvanlara çeşitli sembolik anlamlar yüklemişlerdir. Masal aynı zamanda kültürel olarak farklı coğrafyalara yayılmış ve böylece benzer özellikler ortaya çıkmıştır. Bu bağlamda Anadolu ve Kırgız kültüründe masallar ve masalların unsurları benzerlik göstermiştir. Anadolu toplumu, ata kültüne bağlı bir halk olduğu için çevresinde olup bitenleri bir şekilde açıklamaya çalışmış ve nesnelere çeşitli anlamlar yüklemişlerdir. Anadolu halkı tabiat özelliklerini, insanları ve toplumsal ilişkileri sembolleştirerek, değer yargılarına ulaşmış, iyilik-kötülük ve ahlak değerlerini masaldaki kahramanlara yüklemiştir. Kırgız toplumu da Anadolu toplumu gibi kendi inançları doğrultusunda benzer davranışlar sergilemişlerdir. Çalışmada Anadolu ve Kırgız masalları karşılıklı olarak incelenmeden önce masallar ile ilgili bilgiler verilmiştir. Masalların unsurları, masalların tipleri ve sınıflandırılması, kaynakları ele alınmış, daha sonra Türk halk masalları hakkında genel bilgi verilip, halk masallarının kendi içindeki sınıflandırması yapılmıştır. Anadolu sahasında masal tasnifleri teker teker incelenmiş, örneklerle somutlaştırılmış ve aynı yöntem Kırgız halk masalları için de uygulanmıştır.
- PublicationOpen AccessAnalyzing the adoption of project management methodologies and tools in the Turkish non-governmental organizations(NGOS) working in Syria humanitarian response(İstanbul Kültür Üniversitesi / Lisansüstü Eğitim Enstitüsü / Endüstri Mühendisliği Ana Bilim Dalı, 2021) Alkhater, Awaad; Ülkü, İlaydaÇeşitli araştırmalar, sivil toplum kuruluşları tarafından uygulanan kalkınma ve insani yardım projelerinin somut olmayan sonuçlar, çok sayıda paydaş ve karmaşık ve riskli ortamlar gibi benzersiz özelliklere sahip olduğunu bulmuştur. Sonuç olarak, geleneksel proje yönetim araçları ve metodolojileri insani yardım ve kalkınma projelerinde benimsenmek için uygun olmayabilir. Bu araştırma, nicel çalışmayı kullanarak Suriye insani yardım müdahalesinde çalışan STK'lar tarafından kullanılan proje yönetimi araçları ve metodolojilerinin benimsenmesini analiz etmeyi amaçlamaktadır. Bir anket tasarlandı ve bu anket STK'lardaki proje yöneticilerine dağıtıldı. 102 katılımcı ankete yanıt verdi. Aanket STK'ların genel bilgileri, benimsenen proje yönetimi metodolojileri ve araçları ve mantıksal çerçeve matrisinin benimsenme düzeyi şeklinde oluşturuldu. Daha sonra veriler bir MS Excel pivot tablosu aracılığıyla analiz edildi. Elde edilen sonuçlar, insani yardım projelerinin ve STK'ların benzersiz özelliklerini ve bu STK'larda farklı proje yönetimi metodolojileri ve araçlarının benimsenme düzeyini gösterdi. Ayrıca, PCM ve PMD Pro metodolojilerinin STK'lar arasında en çok benimsenen metodoloji olduğu bulunmuştur. Mantıksal çerçeve matrisi, maliyet muhasebesi ve proje programının en çok benimsenen proje yönetimi araçları olduğu ve bunu ilerleme raporu, iletişim planı ve arıza yapısı (WBS) çalışmaları takip ettiği tespit edilmiştir.
- PublicationOpen AccessAnlatıbilimi açısından roman ve sinema etkileşimine bir örnek: Fikrimin ince gülü ve sarı mercedes(İstanbul Kültür Üniversitesi / Lisansüstü Eğitim Enstitüsü / Türk Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı / Türk Dili ve Edebiyatı Bilim Dalı, 2021) Sümer, Ülkü; Şahan, KayhanSinema dilinin oluşumunda edebiyatın özellikle de roman türünün etkisi büyüktür. Edebiyat da sinemanın olanaklarından yararlanmayı bilen bir sanat dalı olmuştur. Tarih içerisinde sinema ve edebiyat ilişkisi ayrıcalıklı bir yer tutmaktadır. Birçok öykü, oyun özellikle de roman sinemaya uyarlanmıştır. Bu uyarlamalardan genellikle esere sadık kalınması beklenilmiştir. Türk edebiyatında önemli bir yere sahip olan Adalet Ağaoğlu (1929-2020), roman, öykü ve oyun türlerinde eserler vermiş bir yazardır. Aydın kimliğini ön planda tutarak Türkiye'nin değişik dönemlerini ve bu dönemlerin insan hayatına etkisini yansıtan yapıtlar ortaya koymuştur. "Fikrimin İnce Gülü," yazarın sinemaya uyarlanmış tek eseridir ve bu roman modern anlatım teknikleri ile örüldüğünden filme dönüştürülmeye oldukça uygundur. Bu tezde, roman-sinema etkileşimi ve romanın filme nasıl dönüştürüldüğü ortaya konmaya çalışılmıştır. "Fikrimin İnce Gülü" romanı ve "Sarı Mercedes" filmindeki anlatı teknikleri, anlatı zamanının düzeni, anlatı hızı, anlatıdaki tekrarlar, odaklanma, anlatıcı değişimleri incelenerek anlatıbiliminin kuramsal yaklaşımından yararlanılmıştır. Gérard Genette'in "Anlatının Söylemi" adlı kitabı, bu tezdeki önemli kaynaklardan biri olmuştur. Zaman ve Anlatıcı kategorisinin alt başlıkları da bu kitaptan alınmıştır. Mekân incelemesi için de Bahar Dervişcemaloğlu'nun "Anlatıbilime Giriş" adlı kitabından yararlanılmıştır. Bu tezde, Adalet Ağaoğlu'nun "Fikrimin İnce Gülü" (1976) romanı ve Tunç Okan'ın "Sarı Mercedes" adıyla 1993 yılında sinemaya uyarladığı filmden hareket edilmiştir. Ağaoğlu'nun romanının sinemasal açıdan tam bir "tuzak" olduğunun; perdeye yansıdığında bağlamının değiştiğinin sonucuna ulaşılmıştır. Anahtar Sözcükler: Anlatıbilim, Adalet Ağaoğlu, Fikrimin İnce Gülü, Sarı Mercedes, Anlatıbiliminin Kuramsal Yaklaşımı
- PublicationOpen AccessAnlatının söylemi ışığında Babil'de ölüm İstanbul'da aşk romanında zaman unsuru üzerine inceleme(İstanbul Kültür Üniversitesi / Lisansüstü Eğitim Enstitüsü / Türk Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı / Türk Dili ve Edebiyatı Bilim Dalı, 2021) Kılıç, Yusuf; Şahan, KayhanGerard Genette, Anlatının Söylemi adlı devrim niteliğindeki eseriyle anlatıbiliminin çağdaş kurucularından sayılır. Anlatının Söylemi'nde anlatıların zaman katmanlarını ayırarak incelemek için düzlem, süre ve sıklık başlıklarını ve bu başlıkların alt dallarını kullanır. Son yılların yazar, araştırmacı ve akademisyen kimlikleri ile ön plana çıkan en önemli edebiyatçılarından biri İskender Pala'dır. Pala, pek çok farklı dalda eserler kaleme almasına rağmen giderek roman yazmaya ağırlık göstermeye başlamıştır. Özellikle derin tarih ve edebiyat tarihi birikimlerini romanlarının içerisine nakış nakış işleyen Pala'nın romanları okurların dikkatini bu alanlara çekmektedir. Bu çalışmada İskender Pala'nın yazmış olduğu ilk roman olan 'Babil'de Ölüm İstanbul'da Aşk' eserinin kurgusuna zaman açısından bakılmıştır. Roman, Gerard Genette'nin 'Anlatının Söylemi' adlı eserindeki zaman ile ilgili olan 'Düzen, Süre, Sıklık' başlıklarına göre incelenmiştir. Anahtar Kelimeler: İskender Pala, anlatıbilim, Gerard Genette, roman, zaman