İletişim Tasarımı Yüksek Lisans Programı / Communication Design Master's Degree Program

Bu koleksiyon için kalıcı URI

Gözat

Son Gönderiler

Şimdi gösteriliyor 1 - 5 / 49
  • Yayın
    Açık Erişim
    Türk sinemasında dijital görsel efekt kullanımı
    (İstanbul Kültür Üniversitesi / Lisansüstü Eğitim Enstitüsü / İletişim Tasarımı Ana Bilim Dalı / İletişim Tasarımı Bilim Dalı, 2019) Uçar, Cem; Öz, Perihan Taş
    Gelişmekte olan teknolojiyle birlikte dünyamız da değişmeye başlamış bunun sonucunda çok yönlü endüstriyel gelişmeler meydana gelmiştir. Görsel kültür de gelişim hızını sürdürmekte ve insan hayatında vazgeçilmez bir bütünlüğün parçası olmaktadır. Teknolojiyi görsel kültür açısından değerlendirdiğimizde sinema filmleri, TV programları, reklam filmleri ve çeşitli medya öğelerinin bizlere katkıda bulunduğu görülmektedir. Yapılan dijital işlerin dezavantajı olduğu gibi avantajı da mevcuttur. Türk sinemasında görsel efekt teknolojisinin ne kadar kullanıldığı, nasıl yararlanıldığı ve hangi alanlarda tercih edilip ne kadar başarılı olunduğu gibi sorular çerçevesinde yoğunlaşılan çalışmada bu noktalar araştırılırken aynı zamanda tezin birinci bölümünde görsel efektin tarihi, gelişimi örneklerle incelenecektir. Tezin ikinci bölümde ise görsel efektte başarılı olmanın temelleri, hangi tekniklerin kullanıldığı incelenecektir. Türk Sineması'nda görsel efektin kullanım alanı incelenirken, bu alana karşılık gelen sektörel teminolojiye de yer verilecektir. Buna ek olarak Türkiye'deki bazı yapımcılar, post prodüksiyon çalışanları ve görsel efekt sanatçıları ile yapılmış görüşmelerden elde edilen analizler paylaşılacak ve Türk Sineması'nda görsel efektin kullanımına dair genel bir çerçeve sunulmasına özen gösterilecektir. Üçüncü bölümde, Türk Sineması'nda görsel efektin mevcut durumu incelenicektir. Bu bağlamda Türk Sineması'ndan örneklerle birlikte yapımcılarla, çeşitli post ofislerin sorumluları ve görsel efekt sanatçılarıyla yüz yüze görüşmeler gerçekleştirilmiştir. Anahtar Kelimeler: Görsel efekt, Türk Sineması, Üç boyut, CGI, VFX
  • Yayın
    Açık Erişim
    2000 sonrası Türk sinemasında işçi kadın temsili: Zerre, toz bezi ve şimdiki zaman örnekleri
    (İstanbul Kültür Üniversitesi / Lisansüstü Eğitim Enstitüsü / İletişim Tasarımı Ana Bilim Dalı, 2019) Boyar, Nihan; Öz, Perihan Taş
    Türkiye'de sınıfsal kimlik sorunu, kadını, ev içi alanda olduğu kadar ataerki kapitalist üretim alanında da farklı sömürü biçimlerine maruz bırakmaktadır. Bu nedenle, sermaye piyasasında kadının artı değere dönüşen emeği, sosyolojik ve kültürel alanda sınıfsal konumunun sınırlarını çizerken, diğer taraftan erkek egemen ilişkiler içinde kadın emeğine de gölge düşürmektedir. Çalışmada, sınıfsal kimlik sorunundan yola çıkarak, kadınların maruz kaldığı emek sömürüsüne odaklanılacaktır. Bu odaklanma, 2000 sonrası Türk sinemasında üretilmiş olan Zerre, Toz Bezi ve Şimdiki Zaman filmleri üzerinden gerçekleşecektir. Bu çalışma, 2000 sonrası Türk sinemasında temsil edilen ve film anlatılarında ana karakter olarak yer alan, farklı sınıfsal kimliklere mensup olan kadınların ortak mücadelelerini gün yüzüne çıkarıp, kadının kimlik sorununu ortaya koymayı amaçlamıştır. Bu nedenle, seçilen örneklemler üzerinden kadının cinsel kimliğinin ötesinde, aynı zamanda bir işçi olarak sınıfsal kimliğinin de nasıl temsil edildiğine odaklanılacaktır. Buradan yola çıkarak, analiz edilecek filmlerde kadın karakterlerin sınıfsal konumu ve eril anlatı kalıplarının içindeki emek sorununun izi sürülecektir. 2000 sonrası Türk sinemasında cinsiyet ve sınıf ilişkisi, Zerre, Toz Bezi ve Şimdiki Zaman örnekleri bağlamında Marksist feminist yöntemle incelenecektir.
  • Yayın
    Açık Erişim
    Sosyal medyanın toplumsal hayata etkileri ve yeni medya ile oluşan yeni iletişim dili
    (İstanbul Kültür Üniversitesi / Lisansüstü Eğitim Enstitüsü / İletişim Tasarımı Ana Bilim Dalı / İletişim Tasarımı Bilim Dalı, 2019) Atasoy, İrfan; Ormanlı, Okan
    Bu çalışmanın amacı, sosyal medyanın toplumsal hayata olan etkileri ve yeni medya ile oluşan yeni iletişim diline ilişkin sosyal medya, dolayısıyla yeni medya kullanıcılarının teknolojik gelişmelere yönelik verdiği tepkilerin incelenmesidir. Yapılan araştırmada, teknolojinin gelişimine paralel olarak dijitalleşen hayatların toplumsal etkileri, sosyal medya ve yeni medya araçlarıyla şekillenen yeni toplumsal olgulara değinilmiştir. Bireylerin güncel hayatına etki eden durumlar, yeni medyayla oluşan yoruma açık iletişim biçimleri, yeni iletişim diline uyarlanan bir düzlemde sosyal medyanın insanlığı evrimleştirdiği bir süreçten geçildiğine vurgu yapılmıştır. Bu bağlamda, sosyal medya ortamlarında bulunan kişilerin teknolojinin kullanımı, güvenlik, mahremiyet ve gözetim altında tutulduğu varsayımı konularına da değinilmiştir. Ayrıca sanal ile gerçeği iç içe geçiren çoğu durumların da dijitalleşen toplumun teknolojik aygıtlara dönük tutumlarını etkilediğinin altı çizilmiştir. Araştırmada nicel araştırma yöntemlerinden ilişkisel tarama deseni esas alınmıştır. Araştırmanın örneklemini Denizli il merkezinde (Merkezefendi ve Pamukkale merkez ilçeleri) yaşayan 422 kişi oluşturmaktadır. Araştırmada elde edilen veriler, araştırmacı tarafından geliştirilen "Sosyal Medyanın Etkileri ve Yeni İletişim Diline Yönelik Bilgi Anketi" ile toplanmıştır. Çalışmada elde edilen verilerin analizinde; İki bağımsız grup (örneğin medeni durum) arasındaki farklılıklar "Bağımsız Örneklem T-testi" ile incelenmiştir. İkiden fazla bağımsız grup (örneğin eğitim durumu) arasındaki farklılıklara ise "Tek Yönlü Varyans Analizi (one way ANOVA)" ile bakılmıştır. Tek Yönlü Varyans Analizi (ANOVA) sonucunda farklılık çıkması durumunda ise farklılığın hangi gruptan kaynaklandığını tespit etmek için "Tukey Çoklu Karşılaştırma Testi"nden yararlanılmıştır. Bu çerçevede araştırma sonucunda sosyal medyanın etkileri ve yeni iletişim diline yönelik hazırlanan bilgi anketiyle, toplumun sosyal medya ve dolayısıyla yeni medya platformlarından etkilendiği, bu ortamlarda yeni bir iletişim dilinin ve deyimlerinin ortaya çıkmasından etkilendiği bunun yanında bu duruma etki ettiği görülmüştür. Anahtar Kelimeler: Sosyal medya, yeni medya, yeni iletişim dili, iletişim, dijitalleşme, toplum, teknoloji
  • Yayın
    Açık Erişim
    Türkiye'de üretilen 3b animasyonların ve sektör sorunlarının animasyon sektörü çalışanları tarafından değerlendirilmesi
    (İstanbul Kültür Üniversitesi / Lisansüstü Eğitim Enstitüsü / İletişim Tasarımı Anabilim Dalı / İletişim Tasarımı Bilim Dalı, 2019) Atabek Yılmaz, Aslıhan; Ormanlı, Okan
    Bu araştırmada, son yıllarda giderek iletişim tasarımı açısından önemi artan ve ciddi bir sektör haline gelen animasyon sektöründe, Türkiye'deki 3B animasyon filmlerinin mevcut durumunun incelenmesi ve Türkiye'de yapılan üretimlerin animasyon sektör çalışanları tarafından değerlendirilmesi amaçlanmıştır. Araştırmada bu çerçevede, Türkiye'nin sektörün önde geldiği illerde (İstanbul, Ankara, Eskişehir) görev yapan (n=274) animasyon sektöründe çalışanlar üzerinde anket uygulaması ve "3B Animasyon Üretimleri Değerlendirme Ölçeği" ve "Animasyon Sektör Sorunları Ölçeği" geçerlilik ve güvenilirlik çalışması yapılmıştır. Araştırma sonuçlarına göre; Türkiye'deki 3B animasyon üretimlerinin prodüksiyon sonrası değerlendirme puanı prodüksiyon değerlendirme puanından, prodüksiyon puanı ise prodüksiyon öncesi puanından daha yüksektir. Animasyon sektöründe yaşanan sorunlar animasyon sektör çalışanları gözünden değerlendirildiğinde en fazla beşeri sermaye sorunlarının olduğu, bunu ilişkisel sermaye ve en sonda da yapısal sermaye sorunlarının izlediği görülmektedir. Türkiye'deki 3B üretimlerin değerlendirme puanlarının demografik özelliklere göre istatistiksel olarak anlamlı farklılık göstermemiştir (p>0.05). Mesleki özelliklere göre ise Türkiye'deki 3B üretimlerin değerlendirme puanları istatistiksel olarak anlamlı farklılık göstermektedir (p<0.05). Sektör sorunlarının demografik özelliklere göre anlamlı düzeyde farklılaşmadığı (p>0.05), ancak mesleki özelliklere göre anlamlı derecede farklılaştığı (p<0.05) bulunmuştur. Animasyon yapımlarının beğeni düzeyi ile sektör sorunlarına ilişkin algı düzeyleri arasında negatif ve anlamlı bir ilişki vardır (p<0.05).
  • Yayın
    Açık Erişim
    1990 sonrası Türk sinemasında film anlatı yapılarına karşılaştırmalı bir bakış
    (İstanbul Kültür Üniversitesi / Lisansüstü Eğitim Enstitüsü / İletişim Anabilim Dalı / İletişim Tasarımı Bilim Dalı, 2019) Ergün, Ezgi; Taş Öz, Perihan
    Türk Sinemasında 1990'lı yıllar birçok anlamda değişim ve dönüşümün yaşandığı bir dönem olarak kabul edilir. Bu dönemde yaşanan kırılma noktaları, yepyeni bir sinemanın oluşumuna zemin hazırlamıştır. Kültürel bir üretim ürünü olan ve dönemin koşullarından etkilenen sinema şüphesiz ki 1980 yılında gerçekleşen ve bir kırılma noktası olarak görülebilecek 12 Eylül Darbesi'nin beraberinde getirdiği olumsuzluklardan da etkilenmiştir. Darbe ile birlikte zorlu bir süreç içine giren Türk Sineması, 1987'de yaşanan ve ikinci bir kırılma noktasını oluşturan Yabancı Sermaye Yasası'nda yapılan değişikle durma noktasına gelir. Amerikan film ve yapım şirketlerinin ülkede dağıtım ve gösterim hakkı elde ettiği bu gelişme Türk Sinemasının seyir koşullarını olumsuz yönde etkilemiş ve kısa süre içinde Hollywood Sineması ülkede egemen anlatı biçimi haline gelmiştir. Bunun sonucunda Türk Sinemasına yeniden canlılık kazandırmak isteyen yönetmenler iki farklı sinema pratiğine başvurur. Kimi yönetmenler gişe kaygısı güderek Hollywood Sineması'nı taklit ederken, kimi yönetmenler de biçim ve içerik yönünden farklılaşan, kendilerine özgü bir sinema dili geliştirmeye başlar. Türkiye'de anlatı yapıları arasındaki ayrım böyle bir dönemin koşulları içinde belirginleşir. Bu çalışmada Türk Sinemasında ortaya çıkış koşulları ele alınan anlatı yapılarının özelliklerine değinilmiş ve bu yapılara karşılaştırmalı bir bakış sunulmuştur. 1990 sonrası dönemde ortaya çıkan değişim ve dönüşümlerin izlerinin günümüz sinemasına kadar ulaştığı düşüncesinden hareketle, 2000'li yıllarda çekilen Alper Çağlar yönetmenliğindeki Dağ I, Dağ II ve Nuri Bilge Ceylan yönetmenliğindeki Bir Zamanlar Anadolu'da anlatısal açıdan incelenmiştir. Klasik anlatının gişe başarısını hedef alan, standardize edilmiş bir seyir sürecine odaklanarak belli kalıp ve şablonlar çerçevesinde şekillenen yapısı karşısında, çağdaş anlatı filmlerinin gişe kaygısı gütmeyen, belirli sanatsal değerler üzerinde yükselen ve bu yönü ile standart kalıplara bağlı kalmayan, kendine özgü bir yapıya sahip olduğu incelenen filmler üzerinden gözler önüne serilmiştir.