Mimari Tasarım Yüksek Lisans Programı / Architectural Design Master's Degree Program

Permanent URI for this collection

Browse

Recent Submissions

Now showing 1 - 5 of 28
  • Publication
    Open Access
    Kent mekânının algılanmasında işitsel duyunun etkisininincelenmesi: Diyarbakır Suriçi örneği
    (İstanbul Kültür Üniversitesi / Lisansüstü Eğitim Enstitüsü / Mimarlık Ana Bilim Dalı / Mimari Tasarım Bilim Dalı, 2021) İpekyüz, Zerican; Türkyılmaz, Emrah
    Kent mekânı insan yaşamı kadar yaşanmışlığını da barındırarak içinde saklar. Kent mekânını algılamak, duyularımızla algılayarak kenti yaşamak ve yaşanmışlıklarını saklamak insan hayatında önemli bir yer tutar. Buna karşılık, bu çalışmalarda çoğunlukla görsel duyu ağırlıkta olup kent mekânının işitsel duyu üzerinden algılanması ile ilgili çalışmalar arka planda kalmıştır. Tez çalışmasında, Diyarbakır Suriçi özelinde kent mekânının algısını işitsel duyu üzerinden hissedilen duygu durumlarını incelemektedir. Bu çalışma, Diyarbakır Suriçi'nin algılanması ve duygu durumunu bütünsel şekilde kavrayarak, hissedilen özelliklerini keşfe çıkan bir yolculuk önermektedir. Diyarbakır Suriçi'nde bu çalışmanın yapılması, mekanın tarihi ve özellikli dokusunun yanı sıra bir çok medeniyetleri barındırmakla birlikte günümüzde de yoğunlukla işyerlerinin ve yerleşim alanlarını barındırması yani yaşayan ve özellikli bir tarihi mekan olmasıdır. Belirlenen anahtar noktalarda katılımcıların mekanı işitsel duyu üzerinden algılaması ve bunun da duygu durumlarına etkisini tespit etmek amaçlanmıştır. Tez çalışması 5 ana başlıktan oluşmaktadır. Çalışmanın birinci bölümünde, teze ait genel bilgiler, araştırma örnekleri, tezin amacı, kapsamı ve yöntemi başlıkları altında belirtilmiştir. Çalışmanın ikinci bölümü olan 'KURAMSAL TEMELLER' bölümünde, tezin omurgasını oluşturan algı, duyu ve duygu kavramları 'İşitsel duyu' ve 'mekân duygusu' alt başlıkları üzerinden incelenmiştir. Bir mekânın işitsel duyu üzerinden algılanması ele alınmıştır. Tez çalışmasının yöntemini oluşturan 'Araştırma örnekleri' alt başlığında irdelenmiştir. Dünya İlk olarak İşitsel Peyzaj Projesi (World Soundscape Project)'ne göre ses yürüyüşü referans alınmıştır. İkinci olarak Pozitif İşitsel Peyzaj Projesi (Positive Soundscape Project)'nde yapılan anket çalışması tez çalışmasına göre uyarlanmıştır. Plutchik'in Duygu Tekerleği'nde yer alan sekiz temel duygu tez çalışmasının anket kısmında kullanılan soruların içeriğinde kullanılmıştır. Üçüncü bölüm olan 'KENTİN SESİ'Nİ BELİRLEMEK AMACIYLA DİYARBAKIR SURİÇİ'NDE SES YÜRÜYÜŞÜ VE ANKET ÇALIŞMASI' bölümünde, öncelikle alan çalışmasının yapıldığı Diyarbakır Suriçi'nin alan çalışması olarak seçilme sebebi Diyarbakır Suriçi hakkında kısa bilgiler verilerek ele alınmıştır. İkinci olarak Diyarbakır Suriçi'nde alan çalışmasının anahtar noktalarını oluşturan 'Dağ Kapı', 'Ulu Camii Meydanı', 'Bakırcılar Çarşısı', 'Dört Ayaklı Minare' ve 'Demirciler Çarşısı' beş farklı mekân incelenmiştir. Üçüncü olarak yöntem başlığı altında tez çalışmasının yöntem kısmını oluşturan ses yürüyüş güzergâhının gerçekleştiği ve bununla birlikte anket çalışmasını oluşturan soruların içeriği hakkında bilgiler verilmiştir. Dördüncü bölüm olan 'ARAŞTIRMA BULGULARI VE DEĞERLENDİRME' bölümünde, gerçekleşen ses yürüyüşü ve anket değerlendirme çalışması yapılmıştır. Bu kapsamda ses yürüyüşü ve anket çalışması 3 aşamada birlikte ele alınarak uygulanmıştır. Katılımcıların ses yürüyüşü sırasında anket sorularına vermiş oldukları cevaplar analiz edilip, değerlendirilmesi yapılmıştır. Beşinci bölüm olan 'SONUÇ' bölümünde, önceki bölümde yer alan analiz sonuçlarında elde edilen verilerden ve değerlendirmelerden yola çıkılarak kent mekânının algılanmasında işitsel duyunun etkisi yorumlanmıştır. Anahtar Kelimeler: Kent mekânı, Algı, İşitsel duyu, Duygu/His, Diyarbakır Suriçi
  • Publication
    Open Access
    Bir kamusal alan olan afet parklarının tasarım kriterlerinin incelenmesi
    (İstanbul Kültür Üniversitesi / Lisansüstü Eğitim Enstitüsü / Mimarlık Ana Bilim Dalı / Mimari Tasarım Bilim Dalı, 2021) Marangoz, Ayşenur; Enginöz, Evren Burak
    Afet kavramının tüm dünyada gündemin üst sıralarında olmasının temel sebebi, insan yaşamını ve yerleşim alanlarını her geçen gün artan bir oranda tehdit etmesidir. Doğal afetlerin çeşitli türleri, dünyanın farklı coğrafyalarında farklı etkinlikte görülmektedir. Önüne geçemediğimiz bu doğal afetlerin meydana geldikten sonra zararlarını en aza indirebilmek, afet sonrası kent yaşamının devamlılığını sağlayabilmek ve afetzedelerin barınma gereksinimlerini daha hızlı karşılayabilmek için mevcut kent parklarının afet parkı olacak şekilde yeniden planlanması gerekmektedir. Yaşanılan coğrafyanın sahip olduğu potansiyel afet riskleri ve bölgenin şartları göz önüne alınarak yapılan planlama çalışmaları ile daha yaşanılabilir kentler oluşturmak, kent planlamanın önemli kriterlerindendir. Bu bağlamda kente ve kentliye ekolojik, ekonomik ve sosyal faydalar sağlayan, çeşitlilik ve imaj gibi birçok kavramı içinde barındıran kamusal alanların günlük yaşamda mekan kalitesinin sağlanması gerektiği gibi afet sonrasında toplanma, barınma, tahliye ve sağlık hizmetlerinin sağlanabileceği, afetzedelere fiziksel ve psikolojik anlamda destek olacak alanlara dönüşmesi oldukça önemlidir. Bu aşamada kentlere ait kamusal alan olarak park amaçlı kullanımına devam edilmesi düşünülerek afet parklarının planlanması gerekmektedir. İki farklı gereksinimi de içinde barındırması gereken afet parklarının bu nedenle tasarımında nasıl bir yol izlememiz gerektiği ve dikkat edilmesi gereken tasarım kriterlerinin neler olacağı önemli bir soru olarak karşımıza çıkmaktadır. Toplumdaki her türlü değişimden nasibini alan, bulunduğu bölge için kentsel kimlik görevi üstlenen afet parklarının afet öncesi, sonrası, günümüzde ve gelecekteki rollerinin iyi belirlenmesi gerekmektedir. Bu nedenle afet parklarının gereksinimlere uygun bir planlamaya sahip olabilmesi için bize yol gösterecek bir tasarım rehberinin oluşturulmasının önemi ortaya konmuştur. Tez kapsamında afet parkı tasarım rehberinin hazırlanmasında katkı sağlayabilecek öncül verilerin tespit edilmesi, karşılaştırılması ve değerlendirilmesi bu tezin amacını oluşturmaktadır. Bu düşünceden yola çıkarak, dünyada farklı afetlerle karşı karşıya olan ülkelere ait afet parklarının tasarımsal özelikleri incelenerek önemli bazı kriterler tespit edilmeye çalışılmıştır. Bu bağlamda deprem riskiyle her dönem karşı karşıya olan İstanbul kentine ait mevcut bazı afet parklarının durumu da incelenmiş, görülen eksikler nedeniyle bu eksiklerin doğru tespiti, literatür taramasından elde edilen kriterlerin işlerliğinin kontrolü ve tasarım rehberi için gerekli verilerin sağlanabilmesi için bir alan çalışması yapılması planlanmıştır. Alan çalışması kapsamında, Dünyadaki örneklerini incelediğimiz afet parklarının tasarım kararları ve mekânsal kullanımlarıyla ilgili ana tasarım kriterleri üzerinden İstanbul kentine ait seçilen mevcut beş deprem parkı karşılaştırmalı bir tablo oluşturularak değerlendirilmiştir. Değerlendirmeler sonucunda elde edilen verilerin ileride ülkemizde afet parklarının planlanmasında yol gösterebilecek bir tasarım rehberinin hazırlanması için öncül bir veri çalışması olması amaçlanmaktadır. Sonuç olarak bizim gibi afetlerle karşı karşıya olan, afetlerin toplumları ve yerleşim alanları için olumsuz etkilerini en aza indirebilme mücadelesi veren ve bu yolda başarılı uygulamalar yapan ülkelerin afet yönetim modellerinin önemli bir parçasını oluşturan afet parklarının tasarımıyla ilgili merkezi ve yerel yönetimlere yol gösterecek bir tasarım rehberinin acilen hazırlanmasına gereksinim bulunmaktadır.
  • Publication
    Open Access
    1945-2020 yılları arasında mimar-kimlik ilişkisinin sorgulanması
    (İstanbul Kültür Üniversitesi / Lisansüstü Eğitim Enstitüsü / Mimarlık Ana Bilim Dalı / Mimari Tasarım Bilim Dalı, 2021) Öz, Çağla; Yazıcı, Yasemin Erkan
    1945 yılı itibariyle mimari akımlara eklenen modernizm ve 2020 yılında kendini gösteren yeni yönelimler arasındaki dönemde; teknolojik gelişmelerin yansıması, disiplinler arası etkileşimler, küresel dünyanın değişen değerleri ve ortaya çıkan akımların sınırlarının belirsizleşmesi tasarımların çeşitlilik kazanmasına yol açmıştır. Hızla gelişen dünya içerisinde tasarlama yeteneğinin boyut kazanmasına ve rasyonel biçimde kullanılmasına aracılık edecek materyal ile tekniklerin gelişme göstermesi mimarlık disiplini içerisinde yer alan kişilerin de özgünlük elde etmesine sebebiyet vermiştir. Bir yapının yalnızca bir yapı olduğunu ya da sanat olduğunu anlamlandırabilmek, gözlemlenen yapının içerisinde bulunan birikim ve estetiğe dayanmaktadır. Bu doğrultuda yapıya sanatsallık kazandırma görevini üstlenen mimar; sorumluluğunu süreç içerisinde ilerleme kaydetmesine bağlı olarak, rasyonel sınırlar çerçevesinde ustalıkla özgürleşmesiyle meydana getirdiği kimliği üzerinden somutlaştırmaktadır. 1945 – 2020 yıllarında meslek hayatını aktif bir şekilde sürdüren mimarlar da belli bir kimlik kazanımı için çeşitli süreçlerden geçmiş olup, bu süreçler neticesinde az sayıda mimarın herkesçe kabul gören kimliği oluşmuştur. Genel kabule somutluk kazandırmak amacıyla bu çalışmada mimarlık ödülleri kilit nokta özelliği taşımaktadır. Başlıca amacı yapılan çalışmaları yetenek, vizyon ve bağlılığın birleşimi açısından değerlendirip, yaşayan mimarları onurlandırmak, mimarlık sanatıyla insanlığa ve yapılı çevreye tutarlı, önemli katkılar sağlamak olan ödüller, çakışma yöntemi ile tez çalışmasında incelenecek isimlerin belirlenmesine aracılık etmektedir. Bu çalışmanın genel çerçevede amacı; belirlenen isimler doğrultusunda mimarların kimlik kazanım süreçlerini ortaya çıkarmak, mimari kimliği tanımlayan kodları - kavramları somutlaştırmaktır. İncelenen isimler üzerinden yapılan literatür araştırması başlığı altında; eskiz taraması, yaşam kesitleri, kaleme aldıkları ve adlarına yazılan kitaplar/makaleler, söylenen sözler - tanımlanış biçimleri ve şirketlerine ait web siteleri ile mimar kimlik ilişkisi sorgulanıp, bilinirlik kazanmış mimarın tanımı yapılmaya çalışılmaktadır.
  • Publication
    Open Access
    Gayrimenkul sektöründe markalaşmanın tüketici temelli marka değeri modeli ile nef yapı üzerinden incelenmesi
    (İstanbul Kültür Üniversitesi / Lisansüstü Eğitim Enstitüsü / Mimarlık Ana Bilim Dalı / Mimari Tasarım Bilim Dalı, 2021) Karabağ, Çiğdem; Alptekin, Gamze
    Günümüzde yapı sektöründen, fiziksel ve fonksiyonel beklentilerin karşılandığı binalar inşa etmenin ötesinde, proje paydaşlarından topluma, sosyal yaşama katkılar sağlayan, sosyal sorumluluk taşıyan, saydam, sürdürülebilir, toplumsal misyon üstlenen etkileşimler ve tüketici yaklaşımlı faaliyetler beklenmektedir. Bu faaliyetler; fiziksel, ekonomik ve sosyal çevre üzerinde itici ve belirleyici güçler yaratmaktadır. Bu noktada rekabete dayalı piyasa şartlarında pazarlama anlayışı ve tüketici talepleri doğrultusunda üretim yapan firmalar farklılıklarını, kimlik ve marka hikayeleri ile ortaya koyabilmeleri kısmında, markalaşma ve marka değeri kavramları ile karşılaşırlar. Bu kavramlar, markalaşma ve bileşenleri çatısı altında toplanan ve marka değeri ile adlandırılan faaliyetler bütünü olarak değerlendirilmektedir. Çalışmada, faaliyetler bütünü olarak değerlendirilen marka değeri gayrimenkul sektörü özelinde ele alınarak, kurumsal ve proje düzeyinde markalaşma ve marka değerini ortaya koyan bileşenlerin araştırılması amaçlanmıştır. Bu amaca yönelik olarak, literatürde markalaşma ve marka değeri ile ilgili mevcut modeller incelenmiştir. Bu modeller arasından, gayrimenkul sektörüne uyarlanabileceklerden biri seçilerek, sektörde faaliyet gösteren bir firmanın modele göre analiz edilmesi hedeflenmiştir. Gayrimenkul sektöründe faaliyet gösteren firmalar arasında bir takım kriterler esas alınarak Nef'in, David A. Aaker'ın tüketici (davranış) temelli marka denklik modeline göre incelenmesine karar verilmiştir. Modelin firmaya uyarlanması ve analizler için dört aşamalı çalışma gerçekleştirilmiştir. İlk aşamada, medyadan erişilen veriler marka denklik modeli bileşenlerine bağlı olarak içerik açısından analiz edilmiştir. Sonrasında, Nef firma yetkilisi ile modelin bileşenlerine bağlı olarak derin görüşme gerçekleştirilmiştir. Son aşama olarak, Nef kullanıcısı olan ve Nef kullanıcısı olmayan tüketicilere/kullanıcılara anket çalışması uygulanmıştır. Elde edilen analizler neticesinde, Nef kullanıcı ve kullanıcı olmayanlar tarafından, Aaker'ın T.T.M.D. (Tüketici Temelli Marka Denklik) modelinin temel dört bileşeninden, marka farkındalığı/bilinirliğinin daha başarılı algılandığı, marka sadakati/bağlılığının ise daha düşük oranlarda başarılı algılandığı görülmüştür. Anahtar kelimeler: Gayrimenkul sektörü, Markalaşma, Marka Değeri, Nef, Tüketici Temelli Marka Değeri, David A. Aaker.
  • Publication
    Open Access
    Z kuşağı konutu: Eşik konut
    (İstanbul Kültür Üniversitesi / Lisansüstü Eğitim Enstitüsü / Mimarlık Ana Bilim Dalı / Mimari Tasarım Bilim Dalı, 2021) Ekiz, Tuğba; Ertürk, Sevinç
    Konut, insanın en temel ihtiyaçlarından barınma eylemini karşılayan temel mimari ögedir. Barınma ihtiyacı yönünden hep ihtiyaç duyulmakla birlikte, toplumsal değişimler konutu dönüştürmektedir. Her çağın beklentisine göre şekillenmesine rağmen, mimarinin kalıcı yapısı ve maliyeti nedeniyle değişimler konuta geç yansımaktadır. Z Kuşağı'yla birlikte, dünya dijitalleşmeye, fiziksel mekânlara duyulan ihtiyaç değişmeye başlamıştır. Bu değişimin yeni bir dönemin başlangıcı olacağı; toplumsal ihtiyaç ve beklentilerin yenilenmesiyle, dünyanın evrimiyle fiziksel çevrenin de yeniden düzenleneceği düşünülmektedir. Bütün bu değişim süreçlerinin konuta nasıl etki edeceği, kullanıcıların konutu ne yönde dönüştüreceği, bu çalışmanın çıkış noktasını oluşturmaktadır. Tez çalışmasında hedeflenen, Z Kuşağı'nın konut kullanımının belirlenmesiyle, konutun geleceğiyle ilgili çıkarımlar yapabilmektir. Bu amaç doğrultusunda, kuşaklar, konutun tarihsel evrimi, günümüzdeki değişimler, gelecekteki değişim beklentileri ve eşik kavramı incelenmiştir. Eşik, içeriyle dışarının, mahremle kamusalın, geçirgenle katının, rijitle esneğin birleştiği, aynı zamanda ayrıştığı nokta, alandır. Bu nedenle günümüz, bir eşik zaman olarak tanımlanmış, Z Kuşağı'nın konutu ise dijitalle fiziksel arasındaki sınır ve geçiş olması nedeniyle "Eşik Konut" olarak adlandırılmıştır. Kavramsal çerçevenin oluşturulmasının ardından, X, Y ve Z Kuşakları olarak belirlenen üç farklı katılımcı grubu ile anket çalışması yapılarak, günümüz toplumunu oluşturan kuşakların, konuta bakış açıları karşılaştırmalı olarak ele alınıp henüz kendi evine sahip olmayan Z Kuşağı'nın, konut beklentisi ve konutun geleceğiyle ilgili değerlendirmeler yapılmıştır. Pandemi süreciyle birlikte değişen konut algısı da araştırma kapsamına dâhil edilmiştir. Bütün değerlendirmelerin ışığında, Z Kuşağı konutunun; iç- dış, kapalı- açık, mahrem- kamusal, özel (the me)- paylaşımlı (the we), dijital- fiziksel, karşıtlıkları kendinde toplayan "Eşik Konut," olması gerektiği neticesine varılmıştır.