İletişim Sanatları Bölümü / Department of Communication Arts

Permanent URI for this collection

Browse

Recent Submissions

Now showing 1 - 5 of 82
  • Publication
    Open Access
    Haber İçeriklerinin Sunumunda Podcast Yayıncılığı
    (Deniz Yengin, 2022) Kürkçü, Duygu Dumanlı; Yıldız, Göktürk; KOÇ, REZAL
    İletişim teknolojilerinde meydana gelen gelişmeler birçok alanda olduğu gibi habercilik alanında da radikal değişiklikleri beraberinde getirmiştir. İçinde bulunduğumuz dijital çağda habercilik pratikleri, habercilik türleri, vatandaşların haber tüketim alışkanlıkları ve tercihleri de hızla değişmektedir. Günümüzde iletişim teknolojilerinin alternatif bir dijital habercilik türü olarak ortaya koyduğu podcast yayınları giderek yaygınlaşmaktadır. Çalışmada podcast yayıncılığın doğasını, haberciliğe olan katkılarını, haber mecrası olarak etkinliğini, Türkiye’de gazeteciler ve haber platformları tarafından yapılan podcast haberciliğin yansımalarını incelemek amaçlanmıştır. Bu bağlamda çalışma kapsamında haber takipçilerinin en çok dinlediği MedyaScope, Kısa Dalga, Ünsal Ünlü ve Nevşin Mengü tarafından hazırlanan podcastler 1 Haziran ila 30 Haziran 2022 tarihleri arasında kategorisel sınıflandırma ve içerik analizi yöntemiyle incelenmiştir. Çalışmada elde edilen bulgulara göre gazeteciler tarafından hazırlanan podcast programlarının medya platformları tarafından yayınlanan podcast programlarına göre yayın süresi bakımından daha uzun olduğu ve kategori bakımından ülke gündemine ilişkin gelişmeleri daha fazla konu aldığı belirlenmiştir. Türkiye’de medya platformları tarafından üretilen podcast yayınlarının podcast haberciliğine özel olarak üretilmeden ilgili platformun radyo içeriği ya da YouTube içeriğinden türetildiği belirlenmiştir. Bu bağlamda ülkemizde podcast yayınlarının nitelik açısından yetersiz olduğu görülmektedir. Ancak gazeteciler tarafından hazırlanan podcast yayınlarının birincil kaynak içerik kullanılarak ilgili mecraya özel üretilmesi ve bu türden podcast yayınların artması podcast haberciliğin geleceği açısından umut vericidir.
  • Publication
    Open Access
    Dijitalleşen Kültür Ya Da Kültürün Dijitalleşmesi: Dijital Kültür Kavramı
    (Motif Halk Oyunları Eğitim ve Öğretim Vakfı, 2022) KOÇ, REZAL
    Kültür, kendini iletişim yoluyla var etmektedir. Toplumdaki iletişim biçimlerinin teknoloji temelli değişimi, kültürün de yeniden ele alınması gerekliliğini ortaya koymaktadır. Bugün internet ve iletişim teknolojilerinde yaşanan gelişmelerin yarattığı, özellikle de bilgisayarların ve internetin bireylerin yaşamına nüfuz etmesiyle başlayan değişim, yeni bir kültür süreci olarak görülmekte ve “dijital kültür” kavramıyla ifade edilmektedir. Dijital kültür; siber kültür, elektronik kültür, internet kültürü, sanal kültür, enformasyon kültürü gibi çok farklı isimlerle anılsa da teknolojinin bireylerin duygu ve düşüncelerini, iletişim ve etkileşim kurma biçimlerini, değer yargılarını ve tüm bunların toplamı olan kültürü önemli ölçüde şekillendirdiği fikrini tanımlayan bir kavramdır. Günümüz dijital iletişim araştırmalarının çok büyük kısmı bu temel yaklaşım üzerinden özellikle bireyin mevcut durumdaki konumuna, rollerine, değerlerine, algı ve tutumlarına odaklanmaktadır. Bu çalışmanın amacı, dijitalleşmenin geleneksel kültürü kullanarak onu yeniden mi yarattığını yoksa dijital kültür dediğimiz şeyin başlı başına yeni bir kültür alanı mı olduğunu tartışmaya açmak, öte yandan dijitalleşmenin etkisiyle bireylerin ve kültürün uğradığı dönüşümü ortaya koymaktır.
  • Publication
    Restricted
    Examining the Relationship Between Consumer Innovativeness and Trust in Chatbot Applications: A Study on Turkish Banking Sector
    (Istanbul Univ, Fac Communication, 2022) Denecli, Sevda; BALABAN, ÖYKÜ EZGİ YILDIZ; Arıbakan, Ceyda Denecli
    Life has transformed rapidly with technology taking on a dominant position in our time. The developments in the field of the internet and the point that web technology has reached has created radical changes in the way of life of today's individuals. Businesses also benefit from the opportunities that technology had provided them in how they reach their consumers. Businesses are using these technologies more and more every day to reach consumers who are constantly open to interaction thanks to technological tools. This is especially true in the service sector and e-commerce sites, where the effects of the digital transformation in banking are seen more clearly. Banks have started to use artificial intelligence-based robots in the customer relations process. In the present study, the general development of artificial intelligence-based chatbots was examined and their use in the rapidly digitalizing banking field was discussed. In this context, the approaches of innovative consumers to chatbot applications of banks were evaluated. The research was carried out on 407 people who were reached by convenience sampling method, using a questionnaire as a data collection method. However, since 13 people stated that they do not use internet or mobile banking, the analyzes were carried out on the answers of 394 participants. A correlation analysis was conducted to reveal whether the innovativeness level of consumers is related to their trust in chatbot applications. The research results show that there is no significant relationship between the "competence dimension" (r=0.06; p<0,01) and "benevolence dimension" (r= 0.06; p<0,01) of consumer trust towards chatbot applications and consumer innovativeness; however, study revealed that there is a significant relationship between the "integrity dimension" (r=0.17; p<0,01) of trust and consumer innovativeness.
  • Publication
    Open Access
    Life Practices on Social Media of Minority’s Generation Z in Turkey during the COVİD-19 Period
    (ADAMOR Toplum Araştırmaları Merkezi, 2021) KOÇ, REZAL
    The COVID-19 pandemic has caused and continues to cause uncertainty around the world. It is a traumatic event that psychologically affects all segments of society. However, particularly the young and disadvantaged in a society like minorities, refugees and disabled people may face even harsher problems. The youngest generation to witness this traumatic event is generation Z. Individuals of this generation came to the world in a period when communication technologies have experienced tremendous growth and progress, thus making them carry characteristics which are very different from other generations. Since this generation is still very young, it is challenging to obtain academic data on them. Studies on this generation are just being conducted, and the number of scientific studies in this field is still minimal. However, what stands out in the already existing research is that social media is an integral part of their lives. While there are many studies on social media usage habits and the effects of these during the pandemic, the research done on minorities in society during this period does also not stand out in the literature. Therefore, this study focuses on an even smaller fraction of the already tiny fraction (0,2%) of non-Muslim minorities in Turkey; the Syriac generation Z in Turkey. Using the method of online surveys, this study demonstrated that all of the surveyed members of the Syriac generation Z, in Turkey connect to the internet, use social media and follow COVID-19 related news on social media on a daily basis. The study also revealed that they spend more time on social media than before COVID-19 and frequently communicate with their friends on social media. Furthermore, this study found that during the COVID-19 period, the surveyed members of the Syriac generation Z were more anxious and generally preferred spending time with their hobbies as well as communicating with their friends and families as a method of coping with their concerns. Also, half of the surveyed members stated that social media helped relieve their concerns during this period.
  • Publication
    Open Access
    Dizi Karekterlerinin Reklamlarda Kullanılmasının Semiyolojik Çözümlemesi: Mimesis ve Freudyen Yaklaşım Etkileşimi
    (Çukurova Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 2020) KOÇAK, SEVİNÇ; Tüplek, Semra
    Reklamlar bir ürünün veya markanın hedef kitlelerine tanıtılması ve çeşitli pazarlama çalışmalarının iletilmesi için günümüzde çok farklı yöntemlerle kullanılan, zaman ve yer satın alınması ve ücretinin ödenmesi suretiyle işleyen bir iletişim yöntemidir. Basılı, görsel, işitsel ve dijital medya kanallarında farklı pek çok yöntemle, mesajlarını hedef kitlelerine iletmeye çalışan markalar ve ürünler, binlerce mesaj arasından sıyrılıp, istedikleri etkiyi yaratabilmek için birçok uygulamayı kullanmak durumundadırlar. Reklam filmlerinde ünlü ve topluma liderlik edebilecek kişilerin, sanatçıların, tanınmış kişilerin, sevilen kişilerin kullanılması bilinen ve sıkça uygulanan bir yöntemdir. Böylece marka veya ürünü tüketicisine sevdirmek ve “sevdiğiniz kişi de bu ürünü kullanmaktadır, siz de kullanın” yönlendirmesi yapılmaktadır. Çoğunlukla bu kişiler gerçekte de toplumsal hayat içerisinde rastladığımız, gerçek ve bilinen kişiliklerdir. Reklam filmlerinde sevilen dizi veya film karakterlerinin kullanılması ise son on yılda karşımıza daha sık çıkan bir yöntemdir. Film karakterlerinin reklamlarda gerçek kişi imiş gibi kullanılmasının alt yapısında psikolojik ve sosyolojik olarak etkiler vardır. Bu çalışmada psikanalist Sigmund Freud’un id, ego ve süperego kavramları ile “taklit” olarak ele alınan “mimesis” kavramı çerçevesinde reklam filmlerinde dizi karakterlerinin kullanılmasının hedef kitlelerdeki olası etkileri irdelenmeye çalışılmaktadır. Bu bağlamda, üç dizi karakterinin oynadığı reklamlar Seiler’in adımlarıyla film çözümlenmesi yöntemi kullanılarak çözümleme yapılmaktadır. Sonuçta, reklam filmlerinin sanal gerçek gibi gösterilen dizi karakterleri kullanılarak ürün ve markaların yaratmak istedikleri algının hedef kitlelere iletilmesindeki amaç, Freudyen bir bakış açısıyla ortaya konulmaya çalışılmaktadır.