Publication: Türk inşaat sektöründe yapısal çelik üretim - örgütlenme - uygulama
Date
Authors
Journal Title
Journal ISSN
Volume Title
Publisher
Abstract
Ülkemiz dünyanın önemli ana deprem kuşaklarından birinin üzerinde yer almaktadır. Dolayısıyla birçok fay hattına sahip olan ülkemiz hemen hemen her yıl çok sayıda yer sarsıntısı ile karşılaşmaktadır. Ülkemizin son yıllarda yaşadığı en yıkıcı deprem olan 17 Ağustos 1999'daki Gölcük depreminden sonra çeliğin önemi bir kez daha ortaya çıkmış ve yapılarda kullanım gerekliliği gündeme gelmiştir. Deprem kuşağındaki bir ülkenin tercih edebileceği en güvenilir malzeme olan çeliğin Türkiye'de daha yeni yeni yaygınlaşmaya başlamasına karşın çelik yapılar Amerika'da, Japonya'da ve Avrupa'nın bazı gelişmiş ülkelerinde öncelikli inşaat modeli olarak karşımıza çıkmaktadır. Bunun başlıca sebebi çelik yapının inşa süresinin çok kısa olması, deprem ve benzeri doğal afetlere dayanıklı olması, estetik ve elastik olması ve yapı üzerinde yapılabilecek değişiklere açık olması gibi unsurların bu ülkelerde uzun zamandır biliniyor ve bu konular üzerinde araştırmalar yapılıp çalışmalar sürdürülüyor olmasıdır. Ülkemizde ise, çelik malzemeyle ilgili çalışmaların günümüze dek gerektiği kadar yapılmamasından dolayı bilgi birikiminin yetersiz olması, geleneksel yapım tekniklerine alışkın olan mühendislerin, mimarların ve uygulayıcıların çelik yapı sistemlerini yeterince tanımamaları nedeniyle çelik sistemli yapı tiplerinden kaçınmış olmaları, malzemenin mimari potansiyelinin yeterince kavranılmamış olması gibi sebepler çeliğin ülkemizde yaygın bir şekilde kullanılmasına engel teşkil etmiştir. İnşaat sektörünün bir ülkenin yaşam standartlarının yükselmesinde ve ekonomisinin gelişmesinde büyük rol oynadığını göz önüne alırsak bir yapının oluşturulmasında görev alan herkesin dünyada inşaat sektörünün nereye doğru ve nasıl ilerlediğinden, son gelişmelerden haberdar olması gerektiği tartışılmaz bir gerçektir. Çeliğin, yapıdaki üstün özellikleri nedeniyle şu an dünyanın gelişmiş ülkeleri tarafından yaygın olarak kullanılması ve giderek dahada yaygınlaşması bu malzemenin öneminin bir kanıtıdır. Bu çalışmada çelik, üretim, uygulama ve örgütlenme safhalarında detaylı bir şekilde incelenerek Türk mimarisinin çelik konusunda gelişimine katkıda bulunacak bir kaynak oluşturmak hedeflenmiştir. Türk mimarlar, ancak ülkemizde üretilen çeliğin üretimini, niteliğini, inşaat sektöründeki yerini ve uygulamasını çok iyi bilerek, bu olanakların elverdiği ölçüde güncel teknolojiyi en iyi şekilde kullanarak Türkiye'nin inşaat sektöründeki yerini bir adım daha öne taşıyabilirler. Bu bilgiler ve problemler doğrultusunda, ülkemizde çelik yapıların yaygınlaşması için mimarlar tarafından ülkemizdeki inşaat sektöründe kullanılan çeliğin üretim, örgütlenme ve uygulamasının bilinmesinin gerekliliğini ön plana çıkarmak, Türk inşaat sektöründe kullanılan yapısal çeliğin üretimi örgütlenmesi ve uygulaması konusunda bir durum değerlendirilmesi yapmak bu tezin amacını oluşturmaktad Çalışmanın, birinci bölümünde, konunun amacı, içeriği ve araştırma yöntemi hakkında bilgiler verilmiştir. Tezin ikinci bölümünde sırasıyla çeliğin özellikleri, üretimi, sınıflandırılması, kullanımı, sistemleri hakkında literatür araştırılması yapılmış ve elde edilen bilgilerin sistematik biçimde sınıflandırılarak sunulmasına çalışılmıştır. Çalışmanın üçüncü bölümünde önce Türkiye'deki çelik sanayinin genel durumu hakkında hazırlanmış olan raporlar incelenerek, Türk çelik sanayinin bugünkü durumu değerlendirilmiştir. Yine üçüncü bölümde bu sektörde rol alan özel sektör kuruluşları hakkında bir anket çalışması yapılması hedeflenmiş ve bu anket, Türkiye'deki bütün firmalara ulaşılamayacağı için ülkemizde yapı çeliği konusunda örgütlenmiş en büyük dernek olan TUCSA (Türk Yapısal Çelik Derneği) üyeleriyle sınırlandırılmıştır. Üçüncü bölümün son kısmında, ülkemizdeki başarılı uygulamalar hakkında yüz yüze görüşmeler yapılmış, yapılan görüşmelerden, alınan doküman ve bilgilerden değerlendirmeler yapılmıştır. Dördüncü bölüm sonuç bölümü olup, bütün bölümlerin genel sonuç değerlendirmesi çıkarılmış, ülkemizde şu an için çok geniş kullanım alanı olmasa da yakın gelecekte geleneksel betonarme sistemin yerini alacağı düşünülen çelik iskeletli sistemlere hazırlıklı olunması gerektiğine değinilmiştir.