Gotik heykelcilikte "gargoyle heykeller" üzerine bir araştırma
A research on "gargoyle compounds" by gotical sculpture
Abstract
Gotik sanat anlayışında heykeller, kilise ana kapıların yanına ağırbaşlı diziler halinde sıralanırdı. Kiliselerin dış yüzleri Tevrat ve İncil'den alınmış konuları anlatan heykellerle bezenirdi. 12. yüzyılda kuzeyli heykelcilerin başlıca görevi katedraller için çalışmaktı. 14. yüzyıl heykel sanatının en güzel örnekleri özel şapeller için yapılmış değerli madenden ve fildişinden heykellerdi. Figürlere eğim verilerek katılık izleniminden kaçınılması da bu yüzyılda gerçekleştirildi. İlk heykel yalnız dinle ilişkili olmasına karşın sonraları ölümlüler de betimlenmeye başlandı; tek figürden çok figüre geçildi. 13. yüzyıldan sonra heykeller ölümlü insanlara benzemeye yöneldi. Meryem, kutsal bir kadın olduğu kadar yalnızca, bir ana olarak da canlandırılıyordu. İngiliz gotik mimarlığına bağlı heykele ancak 13. yüzyıldan sonra yer verildi. Almanya'da ise Bamberg Katedrali'nden başlayarak heykele her zaman ağırlık verildi. Giderek Alman heykelciliği doğaya daha bağlı, bağımsız bir yön aldı. Gotik sanat anlayışında yapılan heykellerin en önemlileri Gargoyle ve Kimeralardır. Bu çalışmada Gotik anlayışın sanatın hangi dallarına sirayet ettiği ve hangi anlamları yüklediği konu alınmış ayrıca Osmanlı döneminde ve o dönemden kalan yapıtlarda kültürümüze kattıkları anlatılmıştır. Son bölümde "Chimera of Arezzo" heykeli ayrıca incelenmiştir. Anadolu'dan göç eden bir kavmin İtalya'da bulunan bu heykeli hem Yunan hem İtalyan hem de Anadolu kültürünü ve işçiliğini barındırması seçilmesinde büyük etmen olmuştur.